İneklerde Subklinik Endometritisin Tedavisinde İntra Uterin Bor Kullanımının Etkinliğinin Araştırılması


Polat B.(Yürütücü), ÖZGEN E. K.

TÜBİTAK Projesi, 2022 - 2024

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Ağustos 2022
  • Bitiş Tarihi: Ağustos 2024

Proje Özeti

İneklerde uterus enfeksiyonları; reprodüktif performansın ve süt veriminin düşmesinin yanı sıra hayvan refahını da etkilemektedir. Uterus enfeksiyonları, ineğin bağışıklık düzeyinin yanı sıra mikroorganizmaların türü ve yoğunluğuna bağlıdır. Postpartum uterus enfeksiyonlarında çeşitli tedavi protokolleri geliştirilse de, henüz istenilen düzeyde başarı sağlanamamıştır. Tedavide amaç; kullanılan antimikrobiyal veya diğer ajanların ortaya çıkardığı yan etkileri en az düzeye indirmek olmalıdır. Tedavi için seçilen ajanın, antimikrobiyal özellik göstermesi ve immün sistemi modüle edici etkiye sahip olması önemlidir. Uterus enfeksiyonlarında parenteral veya intrauterin antibiyotik kullanımı insan ve hayvan sağlığı açısından riskler taşımaktadır.

Bu nedenle; antiinflamatuvar, antimikrobiyal, antioksidan, antifungal, epitelizan ve immün modülatör etkilere sahip olduğu bilinen ve ülkemizde önemli miktarda rezervi bulunan bor türevlerinin uterus enfeksiyonlarında alternatif bir tedavi seçeneği olabileceği düşünülmektedir.

İnsan ve hayvan sağlığı için esansiyel bir element olan borun, ineklerde subklinik endometritislerin tedavisinde kullanımına dair bir çalışma bulunmamaktadır. Antibiyotik tedavisinde ortaya çıkan antimikrobiyal direnç oluşumunu engellemek amacıyla bor türevlerinin kullanımının yararlı olacağı öngörülmektedir.

Planlanan çalışmada; postpartum 45-50. günlerde olan, sistemik bir enfeksiyon bulgusu ya da metabolik sorunu olmayan, klinik olarak genital kanal enfeksiyonu saptanmayan ve vücut kondüsyon skoru (5’li skala) 2,5-3 puan arasında olan ineklerde; ultrasonografik muayene, endometriyal sitoloji, endometriyal biyopsi ve ekotekstürel analiz yapılarak subklinik endometritis tanısı konulan 35 inek materyal olarak kullanılacaktır. Subklinik endometritis tanısı konulan ineklerde bor uygulaması sonrası beklenen mikrobiyolojik iyileşmeyi belirlemek amacıyla tüm gruplardan uygulama öncesi mikrobiyolojik örnek alınarak mikrobiyom analizi yapılacaktır. Subklinik endometritislerin tanısını takiben inekler her grupta 5 inek olacak şekilde rastgele yedi gruba ayrılarak; bir grup kontrol grubu olarak ayrılacak, diğer gruplara sırasıyla % 2.5, % 5 ve % 10 borik asit ve çinko borat içeren 30 ml’lik jel formülasyonlar intra uterin olarak uygulanacaktır. Kontrol ve tedavi gruplarındaki ineklerde intra uterin uygulamaları izleyen 3., 7., 14. ve 21. günlerde ultrasonografik muayene ve ekotekstürel analizler yapılacaktır. Yine tedaviye cevabı belirlemek için uygulama sonrası 21. günde mikrobiyolojik, endometriyal sitoloji ve endometriyal biyopsi örnekleri alınacaktır. Kan serumu ve süt örneklerinde olası bor düzeyini belirlemek için 0., 1., 3., 7., 14. ve 21. günlerde kan ve süt örnekleri alınacaktır.

Yirmidört ay olarak planlanan projede; jel formülasyonlarının hazırlanması, subklinik endometritislerin tanısı, uterus örneklerindeki olası mikroorganizmaların tür çeşitliliği ve yoğunluğunun belirlenmesi, hazırlanan jel formülasyonlarının uygulanması, jel formülasyonlarının etkinliğini belirlemek amacıyla; uygulama sonrasında ultrasonografik muayene, uterustan alınan mikrobiyolojik, sitolojik ve biyopsi örneklerininin ve dijital görüntülerin ekotekstürel analizinin yapılması aşamalarında proje çalışma grubundaki araştırıcılar uzmanlık alanlarına göre görev alacaklardır.

Çalışma sonucunda borun ineklerde subklinik endometritislerin tedavilerinde alternatif bir yöntem olup olamayacağının ortaya konulması planlanmaktadır. Proje çıktılarının makale olarak uluslararası indeks dergilerde yayımlanması, ulusal/uluslararası kongrelerde sözlü olarak sunulması, araştırmacı yetiştirilmesine ve bor bileşiklerinin hayvanlarda tedavi amacıyla başka alanlarda kullanılması öngörülmekte olup, bor bileşiklerinden yapılan jel formülasyonlarının ineklerde subklinik endometitislerin intra uterin yolla tedavisi için patent alma ihtimali bulunmaktadır.