Alveolar Echinococcosis Riski Kırsalda mı Yoksa Şehirde mi Daha Fazla?


Creative Commons License

Avcıoğlu H., Akyüz M., Kirman R., Balkaya İ., Güven E.

22. Parazitoloji Kongresi, Aydın, Türkiye, 11 - 15 Ekim 2021, ss.153

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Aydın
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.153
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Echinococcus multilocularis türü cestodun yol açtığı alveolar echinoccocosis (AE)’in yaşamsal dinamiği büyük oranda kırmızı tilki ve tarla faresi arasındaki ilişkiye bağlıdır. Ayrıca çakal, kurt, yabani kediler ve evcil köpekler de hastalığın yayılmasında etkili olabilmektedir. Türkiye, WHO/OIE verilerine göre insan vakaları bakımından dünyada birkaç yüksek endemik ülkeden birisi olarak gösterilmekte ve insan vakalarının büyük oranda doğu illerine ait olduğu bilinmektedir. Bu nedenlerden dolayı sunulacak olan bu çalışmada Erzurum ve yöresinde E. multilocularis’in son (tilki, kurt, vaşak ve köpek) ve ara (tarla fareleri) konaklar üzerinde yürütülen araştırmaların sonuçları dikkate alınarak hastalığın yayılmasındaki dinamiklerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma sahası olan Erzurum ili sınırları içerisinde 50 adet tilki, 2 adet kurt ve 2 adet vaşak karkası toplanarak nekropsi yöntemi ile erişkin E. multilocularis yönünden incelenmiştir. Ayrıca 600 adet tilki ve 446 adet sokak köpeği dışkısı da mikroskobik ve moleküler yöntemler ile incelenmiştir. İlin kırsal ve kentsel bölgelerinde son ve ara konak enfektivitesi esas alınarak AE’nin yayılmasına ilişkin risk durumu değerlendirilmiştir. Bulgular: İncelenen tilki karkaslarında %42 (21/50), kurt karkaslarında %50 (1/2) ve vaşak karkaslarında ise %50 (1/2) oranında erişkin E. multilocularis tespit edilmiştir. Dışkı örneklerinin incelenmesinde ise tilkilerde %10,5 (63/600) ve köpeklerde %3,58 (16/446) oranında E. multilocularis varlığı saptanmıştır. Tilkilerdeki enfeksiyonun yoğunluğu hem karkas hem de dışkı örneklerinde merkezi ilçelerde, periferdeki ilçelere kıyasla daha yüksek oranda bulunmuştur. Benzer şekilde kurt ve vaşak karkasları şehir merkezine yakın yerlerden elde edilmiştir. Bunların yanı sıra; ara konak tarla farelerinde %1 (5/498) oranındaki AE pozitifliği merkezi ilçelerde tespit edilmiştir. Sonuç: AE için endemik bölge olan Erzurum ilindeki bu veriler; silvatik bir siklusa sahip olduğu düşünülen AE’in kırsal bölgelerden ziyade şehir merkezine yakın alanlarda daha yaygın olduğunu göstermiştir. Bu durumun hastalığın asıl konağı olan tilkilerin insanların yaşam alanlarına uyum sağlayabildiği ayrıca kurt ve vaşak gibi yabani karnivorların şehir merkezine yakın alanlarda kontaminasyona sebep olduğu sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca sinantropik yaşama sahip sokak köpeklerinin E. multilocularis ile enfekte bulunması AE’in kırsaldan şehire taşınmasında bir köprü görevi üstlendiklerini, enfekte köpeklerinin şehirlerarası hareketlerinin ise hastalığın daha az veya hiç görülmediği bölgelere taşınmasında ise ana bir kaynak olabileceğini düşündürmektedir. Tüm bu veriler ışığında, AE‘in kırsal yaşamdaki sınırlarını aşıp şehir hayatına uyum sağladığı ve bu durumun insanlar için düşünülenden de büyük bir risk taşıdığı kanaatine varılmıştır. Ülkemiz için önemli bir halk sağlığı problemi olan AE’nin kontrolünde mücadelenin sadece kırsalda değil, kentlerde de bu hususlar göz önünde bulundurularak yürütülmesinin gerekliliği önerilmektedir.