COVID-19 ve Yeni Medyada Değişmeceli Dil


Geçikli M.

KORONA GÜNLERİNDE MEDYA VE İLETİŞİM, Doç. Dr. Rengim SİNE NAZLI,Dr. Arzu KALAFAT ÇAT, Editör, Eğitim Yayınevi, Konya, ss.25-42, 2020

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2020
  • Yayınevi: Eğitim Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Konya
  • Sayfa Sayıları: ss.25-42
  • Editörler: Doç. Dr. Rengim SİNE NAZLI,Dr. Arzu KALAFAT ÇAT, Editör
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Covid-19 ve Yeni Medyada Değişmeceli Dil

Merve GEÇİKLİ

1.   Giriş

Karikatür.1. Bruce Plante ( U.S.), Tulsa World (https://www.politico.eu/interactive/worlds-cartoonists-on-coronavirus-cartoons/)   

21. yüzyılın yaşantı gerçeğini yeniden şekillendiren ve sıklıkla vurgulanan yeni dünya düzenine bir geçişi ya da onun bir provasını andıran COVID-19, pandemi olarak ilan edildiği 11 Mart 2020’den beri insana dair her olguyu gerek eylem gerek imge gerekse gösterge bağlamında bir bütün olarak yeniden yapılandırmıştır. Bağlam nedir ya da nasıl olmalıdır sorusuna yeni cevapların türediği ya da türetildiği bu süreçte yeni medya araçları; antropolojinin, sosyolojinin, psikolojinin, politikanın ve ekonominin boyutlarının yapılandırma seyrini ve hızını etkileyen ve imgenin neyi imgeleyeceği (F. de. Saussure, 1960) ve bunun nasıl yorumlanacağına yönelik hem yaratıcı hem eleştirel düşünme biçimi ile farklı bakış açılarının hem ortaya çıkması hem de sadece yerel değil küresel ortamda hızla yayılmasını tetikleyen kilit düzlemler olmuştur. İnsanı ve insana dair her şeyi buluşturan bu düzlemler hakkında yapılan çalışmalar göstermiştir ki yeni medya COVID-19 gibi geniş çaplı olaylarda insanların medyanın girişik araçları ile görsel ya da işitsel ve görsel-işitsel olarak tepkilerini anlık ortaya koyma imkanı sunmaktadır (Abd-Alrazaq A, Alhuwail D, Househ M, Hamdi M, & Z., 2020; Li C et al., 2020). Nitekim, bu çalışmalarda Çin’de COVID-19 pandemisinde vaka sayısının zirveye ulaştığının medyada duyurulduğu dönemde insanların da COVID-19 gerçeğine yönelik çeşitli medya mecralarında yaptıkları araştırma ve paylaşım sıklığında da zirveye ulaşıldığı gösterilmiş. Dahası, çalışmalarda; yeni medyada yürütülen söylemin, ister içinde kirli bilgi (bakınız Karikatür-2) ister doğru bilgi olsun,  insanların sosyal algılarını yeniden inşa ederek tutum ve davranışlarını etkilediği ve böylece bu tepkilerin sadece dijital düzlemde vücut bulmasının yanında sosyal düzlemde eylem olarak vücut bulmasına neden olduğu da gösterilmiştir (Kim, Fast, & Markuzon, 2019; Mendoza, Poblete, & Castillo, 2010; Ribeiro et al., 2018, June; Starbird, Maddock, Orand, Achterman, & Mason, 2014). Nitekim, CNN international’ın İtalya’nın Lombardy’a bölgesinde pandeminin önüne geçmek için hükümetin sokağa çıkma kısıtlamasına gidebileceğine dair söylentiyi hükümet kanalından resmi bir açıklama yapılmadan önce duyurması, insanların bölgeden kaçmak için kalabalıklar halinde havalimanları ve tren istasyonlarına akın etmelerine sebep olmuştu (John & Ben Wedeman, 2020)Bu örnekten yola çıkıldığında, bireylerin bir imge olarak kısıtlama olgusu ve bu imgenin kendi bilişsel şemalarında imgelediği kültürel gerçeklik ve bakış açısının onları bu durumun yorumlanış biçiminin bir göstergesi olan kaçma eylemine nasıl yönlendirmiş olduğu açıkça görülmektedir.Ayrıca, COVID-19’un yeni medya aracılığıyla sosyal hayat algısına yüklemiş olduğu yeni normal örüntüsü içerisinde sunulan her bir kavram ve olgu, aktaranın atfettiği anlam ve alıcının anlamlandırma biçimleri ile yeni bir söylemin, bir diğer ifade ile, toplumun farklı kesimlerinin gerçeği anlamlandırma ve aktarma biçimini anlam-bağlam-işlev arasındaki ilişkinin şekillendirildiği bir dil örüntüleri bütünü  içinde sunduğu yeni bir ifade tarzına işaret etmektedir (González-Padilla & Tortolero-Blanco, 2020; Holmes EA et al., 2020; John & Ben Wedeman, 2020; Kelvin D & S., 2020; Kouzy R et al., 2020; Li HO-Y, Bailey A, Huynh D, & J., 2020; Lohiniva A-L, Sane J, Sibenberg K, Puumalainen T, & M., 2020; McFadden SM, Malik AA, Aguolu OG, Willebrand KS, & SB., 2020; Mejia et al., 2020; Merchant RM & N., 2020; Nicola M et al., 2020; Rochwerg B et al., 2020; Sharma, Gupta, Kushwaha, & Shekhawat, 2020; Smith, Smith, & Ajayi, 2020; Tasnim, Hossain, & Mazumder, 2020; Zhong BL et al., 2020). Sonuç olarak, COVID-19 ile birlikte yeni medyada yeni söylemler ve bu söylemler içerisinde anlam yönünden planlı bir şekilde çeşitlendirilmiş yeni imgeler ve göstergeler ya da halihazırda var olan anlam yükü değiştirilmiş imgeler yani COVID-19 bağlamı odaklı yazılı-görsel dil örüntüleri yer almaya başlamıştır.

COVID-19 ile birlikte gelişen bu söylemler içerisinde bireyler tarafından dil ile düşünce arasındaki ilişkiyi göstergeler bağlamında sunmak üzere kimi noktalarda hiciv kimi noktalarda psikolojiyi dışa vurma niyetiyle oluşturulmuş değişmeceli dil ya da bir diğer ifade ile mecazlı anlatım COVID-19 ve boyutlarına yönelik yeni medyada söylem yönetiminin kilit noktalarından biri olmuştur. Bu değişmeceli dil, yeni medya araçlarının çok yönlü kullanımı ile, COVID-19 ve onunla birlikte ortaya çıkan yeni olgulara  yerine göre bir metafor yerine göre bir ironi yerine göre bir ikon yerine göre ise bir mübalağa statüsü kazandırmıştır. Buradan hareketle, bu bölümde yeni medyada COVID-19 odaklı değişmeceli dil; retorik mecazlı anlatım yollarının (metaforik anlatımlar, mübalağa, ironi) dünya çapında Covid-19 ile ilgili çizilmiş ve medyada geniş yer bulmuş karikatürlerdeki işleniş biçimlerinden yola çıkılarak çözümlenecektir. Bu çözümlemede temelde göstergebilimin önemli isimleri Ferdinand de Saussure (1916)Peirce (1931-1958)Morris (1938)ve Jakobson (1932; 1971) takip edilmekle birlikte bölüm akışı bilişsel dönüm noktası olarak atfedilen (Steen, 2011) ve metafor tarzı göstergelere bütüncül bir bakış açısı sunan Lakoff and Johnson (1980/2003)’ın yaklaşımlarına göre düzenlenmiştir.