PRİMER SANTRAL SİNİR SİSTEMİ VASKÜLİTİ: OLGU SUNUMU


Creative Commons License

Tosunoğlu R., Bilge N., Eren A., Yevgi R.

58.ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 19 - 24 Kasım 2022, ss.606

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.606
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

EP-318 PRİMER SANTRAL SİNİR SİSTEMİ VASKÜLİTİ: OLGU SUNUMU

REVZA TOSUNOĞLU , NURAY BİLGE , ALPER EREN , RECEP YEVGİ

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, NÖROLOJİ ANABİLİM DALI, ERZURUM

Olgu:

Giriş:

Primer santral sinir sistemi vasküliti (PSSSV) teşhis edilmesi zor olan, nadir görülen merkezi sinir sistemi ile sınırlı

idiyopatik bir vaskülittir. Burada olgu sunumu eşliğinde PSSV tartışılacaktır.

Olgu:

28 yaşinda erkek hasta; sağ ayakta yarim saat sürüp düzelen güçsüzlük ve sol elde kasılma şikayeti ile acil servise

başvurdu. Nörolojik muayenesi doğal olan hastanin beyin MRG’sinde bilateral hemisferlerde yaygın multipl yer yer

diffüzyon kısıtlaması görülen hasta ileri tetkik ve tedavi amaciyla yatırıldı. Öyküsünde 6 ay önce benzer şikayetleri

nedeni ile başka bir merkezde tetkik edilmiş, hastanın beyin MRG’sinde periventriküler ve subkortikal

alanlarda T2 görüntülerde hiperintens odaklar olması üzerine multipl skleroz ve serebrovasküler hastalık yönü ile

tetkik edilmiş, herhangi bir tanı almamış, asetilsalisilik asit 100 mg ile taburcu edilmiş ve takiplerde ilaç

tedavisi kesilmiş. Kliniğimize yatırılan hastaya asetilsalisilik asit 100 mg 1*1, düşük molekül ağırlıklı heparin 0,6 cc

sc 2*1 başlandi. EKO, karotis vertebral doopler USG, ritim holter normaldi, TEE’de patoloji saptanmadı. EEG normal

görüldü, paraneoplastik açidan tarama tetkikleri yapıldı, patoloji saptanmadı.Trombofili panleli ve vaskülit

markerları normaldi. Beyin omurilik sıvısı (BOS) incelemesinde direk bakida 1 lenfosit 1 PMNL görüldü. BOS viral

panel, menenjit paneli negatifti. Konvansiyonel beyin MRG’sinde bilateral beyin parankiminde düzensiz sınırlı yaygın

lakuner enfarktlar ve periventriküler T2 hiperintens plaklar, sağ frontal bölgede birkaç adet milimetrik kontrast

tutulum alanları izlendi. Servikal MRG’de şüpheli T2 hiperintens alanları izlendi. Hastanin takibinin 10.

gününde ani şuur gerilemesi, sağ hemiparezi ve sol vulpian arazı gelişti. Acil diffüzyon beyin MRG, MRG

anjiografisinde sol MCA enfarktı ve sol İCA oklude görünen hasta acil girişimsel işlem yapıldı, sol İCA terminal bölgede

% 70 darlık ve distalinde total okluzyon izlendi. İntrakraniyal arterlerde santral siniri sistemi vasküliti ile uyumlu

görünümle uyumlu yer yer darlıklar ve damar duvar düzensizlikleri izlendi. Mekanik trombektomi ile tam

rekanalizasyon sağlanan hastanin takiplerinde sağ taraf kuvvat kabı ve konuşmasi tama yakın düzeldi. Primer santral

sistemi vasküliti olarak kabul edilen hasta asetil salisilik asit 100 mg 1*1, azatiopürin 50 mg 3*1, prednol 80 mg 1*1

İle taburcu edildi. Biyopsi için başka bir merkeze yönlendirildi.

Tartışma ve sonuç:

Primer santral sinir sistemi vasküliti (PSSSV) sık rastlanmayan, hakkında fazla bilgiye sahip olunmayan, santral sinir

sistemi ile sınırlı vaskülitik bir hastalıktır. Genellikle orta yaş erkeklerde rastlanır. Klinik heterojendir, uzun prodromal

dönem mevcuttur, baş ağrısı ve konfüzyonel bilinç durumu gibi diffüz nörolojik belirtiler daha sık olamakla

birlikte hastamizda olduğu gibi fokal nörolojik bulgularla da seyredebilir. PSSSV’nin en yaygın görülen semptomları,

ensefalopati ile ilişkili bilişsel ve afektif anormallikler, baş ağrıları ve tekrarlayan iskemi veya kanama ataklarıyla ilişkili

multifokal semptomlardır. Nöbetler ve omurilik lezyonlarıda oluşabilir. Teşhis çalışması, MRG, BOS incelemesi,

anjiyografi ve beyin biyopsisini içerir. Biyopsi incelemesinin sensivite ve spesivitesi beklenildiği kadar yüksek değildir.

Laboratuvar olarak da hiç bir test PSSSV tanisini koymada ve dışlamada yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahip

değildir. BOS incelemesi inflamatuar özellikte ve olgularin %80-90unda anormal bulunur. Hastamızın BOS

direk bakısında 1 lenfosİt 1 parçalı hücre görülmüştü, biyokimyası ...idi. Serebral anjiografinin sensivitesi %40-90,

spesivitesi %30’dan azdır. Bildirilen tüm belirti ve bulgular özgüllükten yoksun olduğundan, immünosupresif

tedaviye başlamadan önce ayırıcı tanıların dışlanması esastır. Önemli ayırıcı tanılar arasında geri dönüşümlü serebral

vazokonstriksiyon sendromu, sistemik vaskülitlerin veya romatizmal hastalıkların serebral tutulumu, moyamoya

anjiyopati ve enfeksiyöz vaskülopatiler yer alır. Atipik inme hastalarında, kronİk aseptik menenjit ve/veya

nedeni bulunmayan menenjit vakalarında PSSV düşünülmeli ve araştırılmalıdır.