Anal fissür toplumda yaklaşık %6-7 düzeyinde görülen bir hastalıktır. Etyolojisinde travma, katı sert dışkılama, ishal veya anal ilişki bulunabilir. Şiddetli ağrı ve/veya kanama semptomları ile karakterizedir. Hastalar ağrıyı yırtılma veya cam kesiği şeklinde tarif etmektedir. Akut ve kronik formu vardır. 8 haftadan uzun süren vakalar kronik anal fissür olarak adlandırılır. Tedavisinde altın standart lateral internal sfinkterotomidir ancak cerrahi sonrası fekal inkontinans gelişebileceğinden öncelikle medikal tedavi önerilmektedir. Kronik anal fissürün medikal tedavisinde topikal nitrogliserin içerikli kremlerle internal anal sfinkter tonusunu düşürerek kan akışını sağlamak ve dışkı kıvamını yumuşatarak sfinkter spazmı ve yeniden yırttılma kısır döngüsünü kırmak amaçlanır. Kronik anal fissürün her kronik hastalık gibi yaşam kalitesini düşüreceği,anksiyete ve depresyon ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Literatürde kronik anal fissür ile yaşam kalitesi, anksiyete ve depresyon ilişkisini inceleyen çok az sayıda çalışma mevcuttur. Arısoy ve arkadaşlarının 20 kronik anal fissürü olan hastada yaptıkları bi araştırmada bu hastaların yüksek anksiyete ve depresyon belirtileri gösterdiğini, bu belirtilerin hastaların hastaların yaşam kalitesini etkilediğini bildirmiştir. Bu konuda yapılan diğer bir araştırmada ise kronik anal firrüsün uyku kalitesini bozarak yaşam kalitesini etkilediği gösterilmiştir. Kronik ve ağrı ile seyreden bu hastalığın bireyde oluşturduğu psikiyatrik belirtilerin saptanması hastaların yaşam kalitesine ve tedaviye olan uyumlarını artıracaktır. Bu bağlamda araştırmamızın literatürde önemli bir boşluğu dolduracağını düşünmekteyiz.