Ters Yüz Sınıf Modelinin İlkokul Üçüncü Sınıf Öğrencilerinin Matematik Dersi Akademik Başarılarına Etkisi: Bir Karma Yöntem Araştırması


Creative Commons License

Ağırman N., Ercoşkun M. H.

6th International Symposium on Turkish Computer and Mathematics Education (TURCOMAT-6), Ankara, Türkiye, 28 - 30 Ekim 2023, ss.212-214

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.212-214
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ters yüz sınıf modeli, bir konunun basit ve teorik kısımlarının eğitim teknolojileri aracılığıyla ders dışı zamanda öğrenilmesine ve daha üst düzey çalışmaların ders içi zamanda yapılmasına dayanan bir öğretim modelidir. Bu araştırmada ters yüz sınıf modelinin ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin matematik dersi akademik başarıları üzerindeki etkisinin ve bunun nedenlerinin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Çünkü ilkokul öğrencileri yaşları dolayısıyla öğrendiğini uygularken ve daha üst düzey çalışmalar yaparken sınıf öğretmeninin rehberliğine ihtiyaç duymaktadır. Özellikle matematik öğrenmek, ilkokul öğrencileri için zor olan belirli bir konsantrasyon becerisi gerektirdiği için pek çok öğretmen sınıfında matematik öğrenirken zorlanan, ek zamana ve uygulamaya ihtiyaç duyan öğrencilerle karşılaşmaktadır (Bergmann & Sams, 2015; Spilka & Popper, 2014). Buna bağlı olarak öğrencilerin öğrenme hızları da birbirinden farklılaşmaktadır. Ayrıca geleneksel öğretimde öğretmen konunun bireysel öğrenmeye uygun içeriği ile sınıf içinde zaman kaybettiği için uygulama yapmaya ve daha üst düzey çalışmalara yeterli zaman kalmamaktadır. Bu nedenle bu tür çalışmalar öğrencilere ödev olarak verilmektedir. Öğrenciler ise genellikle bilişsel olarak zor olan bu ev ödevlerini yaparken yardım almadan veya veli yardımı ile yapmaya çalışmaktadır. Ödev sırasında yapılan ve anında düzeltilemeyen hatalar ise yanlış öğrenmenin pekişmesine sebep olmaktadır. Ters yüz sınıf modelinin, ilkokul öğrencilerine matematik öğretimi konusundaki bu tür problemlere etkili bir çözüm olacağı düşünülmektedir. Çünkü ters yüz sınıf modeli, öğrencilere bireysel hızlarında öğrenme ve daha üst düzey görevleri ise öğretmen rehberliğinde yapma olanağı sunmaktadır. Öğretmenlere ise öğrencileri ile etkileşime girmesi ve onları desteklemesi için zaman kazandırmaktadır (Bergmann & Sams, 2015; van Ast & Njoo, 2014).

Alanyazında konuyla ilgili derleme makaleler incelendiğinde ters yüz sınıf modelinin ilkokul matematik derslerinde kullanımına ilişkin yürütülen araştırmaların sınırlı olduğu görülmüştür (Köse & Yüzüak, 2020; Lo vd., 2017; Sen, 2022; Wright & Park, 2022). Bu kapsamda yürütülen yedi araştırmaya ulaşılmıştır (D’addato & Miller, 2016; Gökdaş & Gürsoy, 2018; Hwang & Lai, 2017; Kinderman, 2015; Lai & Hwang, 2016; Young, 2014; Zhao vd., 2021). Bu araştırmaların beşinde akademik başarı değişken olarak incelenmiştir. Fakat bunların dördünün dördüncü sınıf öğrencileri ile yürütüldüğü (Gökdaş & Gürsoy, 2018; Hwang & Lai, 2017; Kinderman, 2015; Lai & Hwang, 2016), üçüncü sınıf öğrencileri ile yürütülen bir araştırma olduğu (Zhao vd., 2021) belirlenmiştir. Bu konudaki araştırma sonuçlarının sınırlı olduğu göz önüne alındığında, bu araştırmanın alanyazındaki eksikliği gidermesi ve alana katkı sunması beklenmektedir.

Araştırma verileri sekiz haftalık müdahaleli karma desenle yürütülen bir deneysel çalışma kapsamında elde edilmiştir. Araştırmanın nicel çalışma grubu, 2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci döneminde Ankara’da bulunan bir özel okulun üçüncü sınıfları arasından ön test puanlarına göre belirlenen iki sınıfta (deney ve kontrol grubu) öğrenim gören toplam 33 öğrencidir. Nitel çalışma grubu ise deney grubu sınıf öğretmeni, görüşmelere katılmaya gönüllü olan 12 öğrenci ve 10 velidir. Dersler deney grubunda ters yüz sınıf modeli ile kontrol grubunda ise geleneksel öğretim ile yürütülmüştür. Araştırmanın nicel verileri, akademik başarı testi ve çalışma yaprakları ile elde edilmiştir. Akademik başarı testi deneysel çalışma sürecinin tamamlanmasından dokuz hafta sonra, uzun dönem kalıcılık testi olarak da kullanılmıştır. Nitel veriler ise sınıf öğretmeni, öğrenci ve veli yarı yapılandırılmış görüşme formları ile elde edilmiştir. Akademik başarı testinden elde edilen verilerin analizinde bağımsız örneklemler için t testi, çalışma yapraklarından elde edilen verilerin analizinde ise deney ve kontrol gruplarının her bir çalışma yaprağına verdikleri doğru yanıtlarına ilişkin aritmetik ortalama alınarak karşılaştırma yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formlarından elde edilen verilerin analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır.

Araştırmadan elde edilen nicel bulgulara göre deney ve kontrol gruplarının hem akademik başarı testi son test puanları arasında hem de kalıcılık testi puanları arasında deney grubu lehine anlamlı farklılık olduğu ortaya çıkmıştır. Başka bir ifade ile ters yüz sınıf modelinin öğrencilerin akademik başarıları ve öğrenilenlerin kalıcılığı üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde katılımcılar, matematik başarısını artırmada ters yüz sınıf modelinin geleneksel öğretime göre daha etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Bu durumun nedenlerine ilişkin olarak sınıf öğretmeni modeldeki ön öğrenme, ön öğrenme ile derse gelme ve ders içi etkinlikler sayesinde öğrenilenlerin uygulanması süreçlerinin bir bütün olarak etkili olduğunu belirtmiştir. Öğrencilerin en çok belirttiği nedenler sırası ile videoların eğlenceli olması, video sayesinde sınıftaki dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan öğrenme, öğrenme zamanında esneklik, sınıf içerisinde etkinlik yapma, videoyu tekrar izleme, ön öğrenme sayesinde derse hazır olma, videoların yazı ve görsellerle desteklenmesi, videonun ardından öğrenilenlerin unutulmadan uygulanması kapsamında çalışma yaprağı yapılması şeklindedir. Velilerin en çok belirttiği nedenler ise sırası ile çocuğunun sınıf içi etkinlikler sayesinde öğrendiğini uygulaması, sınıftaki dikkat dağıtıcı unsurlar olmadığı için konuyu bölünmeden öğrenmesi, videoyu tekrar izlemesi, bireysel hıza uygun öğrenmesi ve ön öğrenme ile derse gitmesidir. Ayrıca çalışma yapraklarının %78’inde deney grubu öğrencilerinin doğru yanıt ortalamalarının kontrol grubundan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgudan hareketle konuyu sınıfta dinlemeye kıyasla öğrencilerin ters yüz sınıf modeline uygun olarak okul dışı zamanda video aracılığıyla daha iyi öğrendikleri söylenebilir. Araştırma sonuçlarına dayalı olarak akademik başarıyı ve öğrenilenlerin kalıcılığını artırması gerekçesi ile ters yüz sınıf modelinin ilkokul üçüncü sınıf matematik dersinde kullanılması önerilmektedir.