ERZURUM İLİ EĞİTİM TİPİ AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNE BAŞVURAN GEBELERİN GESTASYONEL DİYABET TARAMASI İÇİN YAPILAN ORAL GLUKOZ TOLERANS TESTİNE YÖNELİK TUTUM VE DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MUHAMMED FURKAN AKINCIOĞLU

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Suat Sincan

Danışman: Muhammet Furkan Akıncıoğlu

Özet:

Erzurum İli Eğitim Tipi Aile Sağlığı Merkezlerine Başvuran Gebelerin Gestasyonel Diyabet Taraması İçin Yapılan Oral Glukoz Tolerans Testine Yönelik Tutum ve Davranışlarının İncelenmesi Giriş ve Amaç: Gestasyonel diyabetes mellitus (GDM), daha çok gebeliğin 2. veya 3. trimesterinde ortaya çıkan ve ilk kez gebelikte tanısı konulan bir hiperglisemi durumudur. GDM gebelerin yaklaşık %2-5’ini etkilemektedir ve erken teşhis edilip tedaviye başlanılmadığı takdirde anne ve bebek için oldukça ciddi komplikasyonlara sebep olabilmektedir. Oral glukoz tolerans testi (OGTT) GDM teşhisinde güvenilirliği kanıtlanmış tek tanı yöntemidir. Ülkemizde Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) GDM tanısı için tüm gebelerin 24-28. haftalar arasında OGTT ile taranmasını önermektedir. Bu haftalardaki gebelerin OGTT için yönlendirilmesi aile hekimlerinin de birincil sorumlukları arasında yer almaktadır. Son yıllarda gebelerde OGTT’nin anne ve bebek için zararlı olduğuna dair bir inanış mevcuttur ve bu sebeple OGTT yaptırma oranları da her geçen gün düşmektedir. Özellikle görsel, yazılı ve sosyal medyada yer alan yanlış ve bilimsellikten uzak bilgilerin gebelerin OGTT hakkındaki bu inanışına sebep olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada Erzurum ilinde Eğitim Tipi Aile Sağlığı Merkezleri’ne başvuran gebelerin OGTT ve GDM ile ilgili bilgi düzeyleri, OGTT’yi yaptırıp-yaptırmama tercihleri ve bu tercihlerine etki eden faktörlerin sorgulanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı’na bağlı hizmet vermekte olan beş adet Eğitim Tipi Aile Sağlığı Merkezi’ne Haziran 2019-Temmuz 2020 tarihleri arasında başvuran gebeler dahil edildi. Çalışma hakkında bilgilendirilen ve çalışmaya katılmayı kabul eden, çalışmaya katılma kriterlerini sağlayan 122 gebe çalışmanın örneklemini oluşturdu. Önceki literatür çalışmaları incelenerek hazırlanan anket gebelerle yüz yüze görüşülerek dolduruldu. Ankette içerisinde sosyodemografik özelliklerin de araştırıldığı, OGTT ve GDM ile ilgili sorular gebelere yöneltildi. Elde edilen verilerin analizinde IBM SPSS 22.0 programından yararlanıldı. P<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. xi Bulgular: İstatistiksel sonuçlar analiz edildiğinde gebelerin %60,7’sinin GDM hakkında, %52,5’inin GDM’nin olası komplikasyonları hakkında, %57’sinin OGTT hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu düşündüğü, yine gebelerin %74’ünün OGTT yaptırmadığı, %63,9’unun OGTT yaptırmayı düşünmediği, %68,9’unun OGTT’nin yaptırılmaması gerektiğini düşündüğü tespit edildi. OGTT’nin yaptırılmaması gerektiğini düşünen gebelerin %60,7’sinin televizyondan zararlı olduğunu duyduğu için, %50’sinin çevresinden zararlı olduğunu duyduğu için, %35,7’sinin internet-sosyal medyadan öğrendiği için, %33,3’ünün doktoru önermediği için bu şekilde düşündüğü belirlendi. Aylık gelir durumu düşük olanların daha düşük oranda OGTT yaptırdığı tespit edildi. Gebeliğin erken haftalarındaki gebelerin daha yüksek oranda GDM ve OGTT hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını düşündükleri belirlendi. Eğitim seviyesi düşük gebelerin daha çok OGTT’nin faydası olmadığını düşündüğü için yaptırılmaması gerektiğini düşündükleri saptandı. Sonuç: Anne ve bebek için ciddi komplikasyonlara neden olabilen GDM en önemli halk sağlığı problemlerinden biridir ve görülme sıklığı giderek artmaktadır. Gebelerin büyük çoğunluğu GDM teşhisinde kullanılan OGTT’yi yaptırmak istememektedir. Çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz veriler, medyada yer alan yanlış ve bilimsellikten uzak açıklamaların, çevreden edinilen doğruluğu olmayan bilgilerin, konu hakkında sağlık çalışanlarının yeterli bilgi sahibi olmamasının veya doğru bilgiyi uygun şekilde aktaramamasının OGTT yaptırmamada büyük etkiye sahip olduğunu gösterdi. OGTT hakkındaki olumsuz düşüncelerin önüne geçmek için görsel, yazılı ve sosyal medyanın ilgili kurumlarca denetlenmesi ve gerekirse yasal yaptırımların uygulanması, medya yöneticileri tarafından bu tarz konularda yayın yapılacaksa konuşmacıların birincil yetkili kişilerden seçilmesi, tüm gebelerin, üreme çağındaki kadınların ve sağlık çalışanlarının GDM ve OGTT hakkında yeterli ve uygun şekilde eğitilmeleri için politikalar oluşturulması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: GDM, OGTT, Medya, Gebelik, Diyabet