Siyasetin Kaybolan ‘Aura’sı Üzerine Walter Benjamin’ci Açıdan Bir Analiz


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hilal Özlem Abuşoğlu

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Hüseyin Köse

Özet:

 “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı adlı çalışmasında aura kavramını ele alan Walter Benjamin, kapitalist üretim tekniklerinin yarattığı kitle kültürü gerçeğine auranın yok oluşu tezi ile yaklaşmaktadır. Bu bakış açısına göre sanat eserleri, yeniden üretim teknikleri ile her an ulaşılabilir hale gelmiş, bu da sanat eserinin aurasını kaybetmesine neden olmuştur. Ancak Benjamin, sanat eserinin daha çok insana ulaşmasını sanatın bir tür demokratikleşme vaadi olarak değerlendirmektedir. Gelişen teknoloji ile sanat eserleri gibi siyaset yapma ve siyasete katılma biçimleri de bir değişim sürecine girmiştir. İnternet ile Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal ağlar alternatif siyasal katılım biçimlerini oluşturmuş ve siyaset daha da toplumsallaşmıştır. Bu çalışmada internet ve sosyal ağlarla siyaset kavramının içine girmiş olduğu dönüşüm, siyasetin ana aktörlerinden olan sivil toplum platformları üzerinden incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda çalışmada ilk olarak belirlenen sivil toplum platformlarının 1 Kasım 2021 ile 30 Nisan 2022 tarihleri arasındaki Twitter, Instagram ve Facebook kullanım düzeyleri, ardından da sosyal medya paylaşımları oluşturulan kategoriler bağlamında içerik analizine tabi tutulmuştur. Sonrasında bu sivil toplum platformlarının yöneticileri ile görüşmeler gerçekleştirilerek, sivil toplumsal siyasetin geçirdiği dönüşüm ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgular Walter Benjamin’in “aura” metni üzerinden değerlendirilmiştir. Sonuç olarak sosyal medyanın sivil toplum platformlarının mücadelelerinin toplumsal tepki oluşturmasına, toplumun görüşlerinin temsil edilmesine ve siyasiler ile halkın doğrudan iletişim kurmasına imkân vererek katılımcı demokrasinin gelişmesine katkıda bulunduğu saptanmıştır. Bu da hem siyasetin hem de sivil toplumsal siyasetin daha fazla toplumsallaşmasını sağlamıştır. Dolayısıyla sivil toplumsal siyaset Walter Benjamin’in deyimiyle, aurasını kaybederken daha kitlesel bir hale gelerek demokratik bir görünüm kazanmıştır.