GİRİŞ:
Antik
Çağlar: Fiziksel olayları anlamaya yönelik ilk çabalar,
Antik Yunan dönemine kadar uzanır. Thales, Anaximander ve diğer filozoflar,
evrenin temel yapısını anlamaya çalıştılar. Arşimet, matematikle fizik
arasındaki bağlantıları keşfetmiş ve mekanikle ilgili önemli çalışmalar
yapmıştır.
Rönesans Dönemi: Galileo
Galilei ve Johannes Kepler, Isaac Newton gibi bilim adamları, gözleme dayalı
bilimsel yöntemi benimsediler.
19. Yüzyıl: Elektromanyetizma
ve termodinamiğin keşfi, 19. yüzyılda büyük gelişmelere yol açtı. James Clerk
Maxwell, elektromanyetik alan teorisini oluşturdu.
20. Yüzyıl: Özel
ve Genel Görelilik: Albert Einstein, 20. yüzyılın başlarında özel görelilik
teorisini geliştirdi.
Kuantum Mekaniği: Max
Planck'ın kara cisim radyasyonu çalışmaları, kuantum teorisinin temellerini
atmıştır. Niels Bohr, kuantum mekaniğini atomaltı fenomenleri açıklamak için
kullanmıştır. Schrödinger ve Heisenberg gibi diğer bilim adamları, kuantum
mekaniğini daha da geliştirmişlerdir.
Bugün:
Parçacık fizikçileri, atomaltı parçacıkların ve temel kuvvetlerin
davranışını açıklamak için Standart Model'i geliştirmişlerdir. Bu model, quarklar,
leptonlar ve bosonlar gibi temel parçacıkları içerir.
Evrenin çoğunluğu, görünmeyen kara madde
ve kara enerjiden oluştuğu düşünülmektedir. Bu fenomenler, evrenin
genişlemesini ve galaksi oluşumunu etkileyen önemli unsurlardır.