Yanar M., Aydın R., Yaprak M., Kaynar Ö., Koçyiğit R.(Yürütücü), Diler A., et al.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2018 - 2020
Et, içerdiği çeşitli bileşenler, özel tat ve kokusu ile insan
beslenmesinde önemli bir gıda maddesidir. Ancak, bazı et bileşenlerinin
kardiyovasküler hastalıklar, kanser riskini arttırması ve yüksek
kolesterole sebep olabilmesi gibi hastalıkların etkenleri arasında
görülmesi tüketici tercihlerini daha sağlıklı fonksiyonel gıdalar
yönünde yapmaya sebep olmuştur. Bu nedenle, son yıllarda yurtdışında
“Fonksiyonel Et” üretimi olanaklarının araştırılması önem arz eden bir
konu halini almıştır. Sığır etleri, ruminant olmayan hayvan yağlarına
göre daha yüksek düzeyde istenmeyen doymuş yağ asidine (SFA) ve daha
düşük SFA/PUFA (çoklu doymamış yağ asidi) oranına sahiptirler.Etlerde
yağ asidi kompozisyonu etkileyen faktörlerin başında hayvanın ırkı,
yaşı, cinsiyeti, karkas ağırlığı, rasyon, uygulanan besi sistemleri ve
diğer çevresel koşullar gelmektedir. Fonksiyonel et üretimi açısından en
ideal besi başı yaşı saptanarak besi programlarının planlanması ve
uygulaması ile yağ asidi profilinin arzu edilen yönde modifikasyonu
mümkün olabilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada ilk olarak 1950 m rakımlı
bir bölgede yetiştirilen, damızlık dışı Siyah Alaca tosunların
etlerinde yağ asidi kompozisyonları, CLA, kolesterol, trigliserid
düzeylerinin farklı besi başı yaşlarına bağlı olarak değişimleri ortaya
konarak fonksiyonel et üretimi açısından en uygun besi başı yaşı
belirlenecektir. Diğer taraftan etlerde objektif gevreklik ölçümleri ve
duyusal (organoleptik) et kalite özellikleri tespit edilerek bu
özelliklerin yağ asidi kompozisyonları ile arasındaki ilişki durumu
belirlenecektir.