Akademik Veri Yönetim Sistemi
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2025
Çevresel faktörleri oluşturan çevre sorunlarının başında hızla gelişen endüstriyel çalışmalar, köyden kente göçlerin artması ve insan nüfususnun çoğalması olarak açıklanabilir. Çevre sorunlarından bahsedilince pek çoğumuzun klına gelen cevap su kirliliğidir. Suyun yapısını bozarak içinde kirlilik barındıran sular bulunduğu yere en yakın deşaj noktalarına (deniz, göl, nehir vb.) iletilmektedir. Endüstriyelleşmenin yaygın olduğu kalabalık nüfuslu kentlerde çevresel problemler daha yoğun yaşanmaktadır. Deşaj noktalarına iletilen atıksulara arıtma proseslerinden herhangi biri uygulanmazsa atıksuda bulunan organik ve inorganik kirlikler, yağ-gres ve pestisit gibi maddeler alıcı ortamın yapısını değiştirerek ekolojik dengeyi bozar ve canlı yaşamını bitme noktasına getirir. Su kirliliğini temizlemek amacıyla çeşitli arıtım süreçleri birbirini izlenmektedir. Bu arıtım prosesleri fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak nitelendirilebilinir. Son zamanlarda kullanılan arıtım teknolojileri, kirlilik kaynaklarının, miktarlarının ve etkilerinin araştırılmasıyla toplanan bulgularla yapılan çalışmalar toplumların çevreye olan hassasiyetini önemli ölçüde etkilemiştir. Atıksu arıtım süreçleri dendiğinde elektrokimyasal artım daha modern bir proses olduğu için daha fazla göze çarpmaktadır. Elektrokimyasal yöntemlerle su kirliğinin organik taraflarının giderilmesi çalışmalarına başlanılmıştır.