Diabetes Mellitus tanısı olan ve CABG yapılan hastalarda serum Asprosin düzeyleri ile postoperatif prognoz arasındaki ilişkinin belirlenmesi


ÇALIK E. (Yürütücü), KESKİN T., ÇELİK M., BAYRAKTAR M., YILDIZ A.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Araştırma Projesi, 2024 - Devam Ediyor

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Destek Programı: BAP Araştırma Projesi
  • Başlama Tarihi: Aralık 2024
  • Bitiş Tarihi: Devam ediyor

Proje Özeti

Günümüzde koroner arter hastalığı oldukça sık görülen bir mortalite ve morbidite sebebi olup, tüm ölümlerin %20’sinden, kardiyovasküler kaynaklı ölümlerin ise %54’ünden tek başına sorumludur. Koroner arter hastalığı olgularında %25-50 oranında 2 veya 3 damar hastalığı, %5 ile %10 oranında ise sol ana koroner arter lezyonu bulunmakta olup bu olguların büyük bir kısmında koroner arter bypass cerrahisi gerekmektedir. Bu ameliyatlardan sonra erken dönemde kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, serebrovasküler olaylar, akut böbrek hasarı gibi istenmeyen sorunlar ortaya çıkabilir.
           Diabetes mellitus (DM) dünya çapında yaklaşık 100 milyon kişiyi etkiler. Yüzde beş ila on kişi tip 1 ve yüzde 90 ila 95 kişi tip 2 diabetes mellitus'a sahiptir. Diyabetli hastalarda CABG sonrası olumsuz sonuçların riski artmıştır ve kardiyovasküler hastalık ve ölüm riski, diyabetsiz hastalara göre daha yüksektir. 
           Asprosin, obezite, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD), diyabet, polikistik over sendromu (PKOS) ve kardiyovasküler hastalıklar gibi çeşitli metabolik hastalıklarda önemli rol oynayan fibrillin-1 bölünmesinden kaynaklanan bir endokrin hormon olarak keşfedilmiştir. Ayrıca son zamanlarda yapılan çalışmalarda Asprosin'in kardiyovasküler hastalıklarda önemli bir rolü olduğu bulunmuş olup, koroner arter hastalığı (KAH) olan hastalarda serum Asprosin düzeylerinin önemli ölçüde arttığı gösterilmiştir.