TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2024
a)
Dini iletişim vasıtası olarak hutbeler, toplumu pek çok konuda
bilgilendirmeyi ve aydınlatmayı amaçlayan, eğitim vazifesi de üstlenmiş bir
araçtır. Hutbeler aynı zamanda siyasi otoritenin simgelerinden olmuş, devlet
politikalarıyla uyumluluk içinde dinsel bir ikna aracı şeklinde anlam
kazanmıştır. Böylece siyasal, toplumsal, iktisadi ve askeri pek çok konuda
devlet, vatandaşlara hutbeler vasıtası ile ulaşmıştır. Tarihsel süreç içinde
dini ve politik meselelerin yanı sıra toplumsal hassasiyet oluşturma noktasında
da hutbelerin önem kazandığı görülmektedir. Günümüzde sosyal medya başta olmak
üzere yaygın bir haberleşme ve iletişim ağı ile halka ulaşmak kolaydır. Ancak
toplumun önemli değerlerinden olan dinin, kutsiyeti ve birleştirici özellikleri
dikkate alındığında hutbeler, dini bir iletişim vasıtası olarak her zaman
önemini korumaktadır. Ayrıca nasihat ve tavsiyelere dayalı bir söylem
özelliğine sahip olduğu ve içerikleri güncel olaylar doğrultusunda yenilendiği
için de mevcut sorunların çözümünde başvurulan bir araçtır.
2019 yılında
dünya çapında başlamış olan COVID-19 pandemisi, salgın hastalıklar konusunu
yeniden gündeme getirmiştir. Ülkeyi yönetenler yanında, sosyal hayat içerisinde
temas halinde olan fertlere de gerek toplumsal gerek kişisel olarak bir takım
sorumluluklar yüklemiş, yaşanan bu olağanüstü duruma karşı çeşitli tedbirler
almayı zorunlu kılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı da salgın konusunda
kayıtsız kalmayarak Cuma ve Bayram namazı hutbelerinde bu konuyu işlemiş ve
İslam öğretilerine uygun bir dille “toplumsal mesajlar” vermeye çalışmıştır.
Pandemi döneminde hutbeler bir ikna aracı olarak salgın hastalıklara karşı
toplumu bilinçlendirip etkin bir şekilde mücadele etmenin, farkındalık
oluşturmanın, bulaşıcı olması sebebiyle korunma ve kontrol yöntemlerini
duyurmanın araçlarından biri olmuştur. Bu önemine binaen pandemi sürecinde
sosyal izolasyon için camilerin kapalı olduğu 16.03.2020-29.05.2020 tarihleri
arasında bile hutbeler temsili olarak okunduğu gibi Diyanet İşleri Başkanı Ali
Erbaş da farklı tarihlerde salgın hastalıklara karşı alınması gereken önlemlere
dair hutbeler okumuştur.
Hutbeler
konusunda ilgili alanyazın incelendiğinde, sağlık konusunu içeren çalışmalar
oldukça sınırlıdır. COVID-19 pandemisi hakkında ise herhangi bir araştırma
yapılmamıştır. Bu çalışmada COVID-19 pandemisi sürecinde okutulan hutbelerin
içerik açısından incelenmesi, alanyazına sağlayacağı katkı açısından
önemsenmektedir.
b)
Araştırmada, doküman inceleme yöntemi kullanılacaktır. Diyanet
İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde
yayımlanan ve salgının konu edildiği hutbe metinlerinde, COVID-19 vakalarının
görüldüğü tarihler de dikkate alınarak içerik analizi yapılacaktır.
c)
Araştırma için öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri
Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden COVID-19 sürecinin en etkin olduğu
2020/2022 yılları arasında yayımlanan hutbe metinleri temin edilecektir. Bu
metinlerde “salgın/sağlık” temasının hangi bağlamda ele alındığı belirlenecek,
hutbelerin toplumu bilgilendirme konusunda nasıl bir rol üstlendikleri, eğitsel
ve iletişimsel açıdan verdikleri mesajlar doğrultusunda ortaya konulacaktır.
d) Elde edilen veriler, geçmiş dönem hutbelerinde yer alan salgın teması
doğrultusunda karşılaştırmalı olarak değerlendirilip, içerik ve söylemdeki
değişiklikler tespit edilecektir. Aktarılan mesajların etkisini arttırmak için
hangi kavramlara daha çok vurgu yapıldığı belirlenecektir. Bu karşılaştırmalı
içerik analizi, ileride yapılacak çalışmalara da kaynak teşkil edecektir.
Çalışmada elde edilen veriler doğrultusunda bir makale yayımlanması planlanmaktadır.