Urhan A. (Yürütücü), Karagöz A., Derı A., Altunkaynak C. A., Keleşoğlu Z., Polat A., et al.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2024 - 2025
Kendi düşünce geleneğimize ait olup yazma eserler olarak bilinen ve geçmiş zamanda el yazısı ile kaleme
alınmış eserler, hem Arapça veya Osmanlıca olarak yazarın veya nâsihin el yazısı ile yazılmış olmaları hem
de dönemin yazım şartları gereği görünüş bakımından karmaşık bir yapıya sahip olmaları nedeniyle
günümüz okuyucularınca genellikle ulaşılabilir kaynaklar arasında yer almazlar. Yazma eserler her ne
kadar böyle bir yapıya sahip olsa da aslında ilahiyat, felsefe, mantık, tıp, fizik ve daha nice bilimlerin o
dönemdeki alımlanışını yansıtmaktadır. Ancak, bu eserlerin karmaşık yapısı, araştırmacıların bu kaynaklara
başvurmasını zorlaştırmakta ve bu durum, bilimsel araştırmaların kalitesini düşürmekte veya eksik
kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle yazma eserlerin, bu eserleri okuma ve anlama yetisine sahip
olan kişilerce günümüze bilim dünyasına kazandırılması büyük önem arz etmektedir. Atatürk Üniversitesi
de özellikle Seyfettin Özege Koleksiyonu’nda hemen hemen her alanda yazma esere sahiptir. Ancak
üniversitemizin bu zengin koleksiyonundaki yazma eserlere ulaşmak isteyen bir kişi, sadece eser ve yazar
bilgisine ve eserin taşınabilir belge formatına erişebilmekte, ilgili eserden –okuma kabiliyetindeki
eksiklikten dolayı- tam olarak yararlanamamaktadır. Bu bağlamda bir seri halinde gerçekleştirmeyi
tasarladığımız proje çalışmalarımızın ilk adımı olarak Atatürk Üniversitesi Seyfettin Özege Koleksiyonu’nda
tahkik edilmediğini tespit ettiğimiz 25 civarındaki Arapça el yazması eserlerin okunması ve yaklaşık 150 ila
500 kelimelik tanıtımlarının yapılması amaçlanmaktadır. Bu projenin gerçekleşmesiyle günümüz
okuyucusu ilgili eserler bağlamında tanıtım düzeyinde bilgi sahibi olacak, ayrıca esere ulaşılmak
istendiğinde karşılaşılan eser adı, yazar, yayın tarihi, yayınlayan, yayın yeri, dil, fiziksel nitelik, bağışçılar,
yayın geliş tarihi gibi eseri tanıtıcı bilgilere “eserin muhtevası” şeklinde yeni bir bölüm eklenebilecek,
böylece hem kaynaklar hakkında doğru bilgiye ulaşılacak hem de zaman kayıplarının önüne geçilecektir