Çankaya E. (Yürütücü), Urvasızoğlu T. B.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2022 - 2023
G.1. Giriş: Akut
böbrek hasarı üre ve diğer azotlu atık ürünlerin vücuttan atılımında azalma,
ekstraselüler volüm ve elektrolit regülasyonun bozukluğu ile ortaya çıkan
böbrek fonksiyonlarının ani bozulması ile gerçekleşen klinik bir tablo olup,
Son 50 yılda akut böbrek hasarı tanısı serum kreatinin düzeyleri ile
konmaktaydı. Ancak akut böbrek hasarının birçok formunda hasar gören primer bölgenin renal tübül epitel olması nedeniyle glomerül
hızını tam anlamıyla gösterememekte olup akut böbrek hasarı yönetiminde
gecikmeye ve böbrek hasarının değerlendirmesinde eksikliklere yol açabilir. Ayrıca
akut böbrek hasarı tanısının konması için hastanın bazal kreatinin
değerlerine veya hastaneye başvuru anındaki serum kreatinin düzeylerine
ulaşma ihtiyacı akut böbrek hasarı takibinde serum kreatinin düzeyinin
yetersizliğindeki bir diğer sebeptir. Serum kreatinin düzeyindeki bu
yetersizlik nedeniyle akut böbrek hasarını göstermede renal tübül hasarını da
gösterebilen , kan ve idrar örneğinde tespit edilebilen biyomarkerların
kullanımını gündeme getirmiştir. Serum kreatinin düzeyi yükselmeden önce böbrek
fonksiyonundaki bozulmanın saptanmasını sağlayan ve subklinik akut böbrek
hasarını gösteren birkaç yeni biyomarker geliştirilmiştir. Doku inhibitörü metalloproteinaz 2 (TIMP-2) ve insülin benzeri büyüme faktörü
bağlayıcı protein 7 (IGFBP7), akut böbrek hasarı gelişme sürecinde,
fonksiyon kaybı oluşmadan önce oluşan hücresel stresin gösterilmesinde
kullanılan iki biyomarkerdır. Proksimal tübül hücrelerinde
hücresel düzeyde hasara yanıt olarak IGFBP7 ve TIMP-2 eksprese
edilir. IGFBP7, p53 ve p21 ekspresyonunu doğrudan arttırırken TIMP2 p27
ekspresyonunu uyarır. Bu etkiler sonucunda p proteinleri sırayla
sikline bağımlı protein kinaz komplekslerinin (CyclD-CDK4 ve CyclE-CDK2)
hücre döngüsü devamı için olan uyarısını bloke ederek muhtemel hasarlı
hücrelerin bölünme döngüsünün durdurulması sağlanır Tübül epitel hücrelerinin
hasarında TIMP-2 VE IGFBP-7 idrar örneğinde saptanabilir. Kontrast madde nefropatisi , kontrast madde uygulaması
sonrasında gelişen akut böbrek hasarı durumudur. Kontrast madde nefropatisi,
radyokontrast madde kullanımından 48 saat ortaya çıkan, serum bazal kreatinin
seviyesinde %25 veya 0.5 mg/dl’lik yükselme olarak tanımlanmaktadır. Serum
kreatinin düzeyi kontrast maddeye maruziyet sonrası 2. ve 3. günlerde pik
yapmakta ve ortalama olarak 2 hafta sonra normal bazal düzeyine inmektedir. Kontrast
maddeye bağlı olarak böbrekte gelişen hemodinamik değişikliklerin ve tübüler
epitel hücre hasarının nefrotoksisiteye neden olan birincil etkenler olduğuna
inanılmaktadır. Kontrast maddeye bağlı vasokonstriksiyonun temelinde yatan
böbrek iskemisi, böbrek hasarının oluşumunda en önemli etkendir. |