Akademik Veri Yönetim Sistemi
Bektaş M. (Yürütücü), Adıman A., Kendir B., Dal B., Yumak E., Harşit E., et al.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2024
Hınıs ilçesi, Erzurum ilinin en
güneydoğusunda yer almaktadır ve Erzurum ilinin en soğuk bölgesinde bulunduğu
için kış mevsimi yılın yarısından daha uzun sürmektedir. Bölgede sert bir kara
iklimi hüküm sürer. Sıcaklık değerleri Ekim ayında düşmeye başlar ve özellikle
Ocak ayında ortalama olarak -8.3 0C ‘ye kadar iner. Kar yağışlı olan
bu dönem şiddetli soğuklarla geçer ve etkisini Nisan ayına kadar sürdürür. Buna
karşılık, yaz mevsimi çok kısa sürer ancak oldukça sıcak geçer. Hınıs'ın önemli
akarsuları arasında Haftrenk Çayı, Ambarcı Deresi, Kilise Deresi, Nacaran Çayı,
Kolhisar ve Halilçavuş Çayları bulunmaktadır. Özellikle Kilise Deresi, ilçenin
tam ortasından geçer ve çevrede yaşayan insanlar üzerinde büyük bir etkiye
sahiptir. Bu nedenle, Kilise Deresi'nden alınan örneklerle kış ve bahar
mevsimlerinde meslek yüksekokulu öğrencilerimize mikroplastik varlığının
biyolojik ve ekolojik önemi kavratılmıştır. Bu çalışmalar sayesinde, küçük bir
ilçe olan Hınıs'ta bile mikroplastik kirliliğinin varlığına dikkat çekilmiştir.
Bu bağlamda, Bu çalışma, Hınıs
ilçesinin Kilise Deresi'nde mikroplastik varlığını ortaya çıkarmayı
amaçlamıştır. Bu amaçla, 20 farklı noktadan falkon tüpleriyle su örnekleri
toplanmıştır. Toplanan su örnekleri laboratuvarda mikroskop lamları üzerine
damlatılarak incelenmiştir. Mikroskop altında yapılan analizlerde, mikroplastiklerin
varlığı belirlenmeye çalışılmıştır. Kış ve yaz mevsimlerinde alınan örnekler
karşılaştırılmış ve mikroplastik benzeri abiyotik nesneler az da olsa tespit
edilmiştir. Mikroskop görüntüleri üzerinde yapılan tartışmalar, kirliliğin
boyutlarını ve mikroplastik öğelerinin çevre üzerindeki tehdit edici etkilerini
değerlendirmiştir. Özellikle plastik ve mikroplastik kirliliğinin hangi
boyutlarda çevresel tehdit oluşturduğu detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu
çalışma, küçük bir ilçe olan Hınıs'ta dahi mikroplastik kirliliğinin varlığına
dikkat çekmiş ve bu tür kirliliğin biyolojik ve ekolojik açıdan önemini
vurgulamıştır. Atatürk Üniversitesi
Toplumsal Duyarlılık Projeleri Birimi bu projeyi desteklemiştir.