Nöbet Geçirme Şikayeti ile Acil Servise Başvuran Hastalardan Ölçülen Serum Copeptin Düzeyinin Tanı ve Nöbet Türü Arasındaki Belirleyiciliğinin Değerlendirilmesi


Akgöl Gür S. T. (Yürütücü), Çalbay A., Şimşek F., Çalbay M. M.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2024

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Kasım 2023
  • Bitiş Tarihi: Ağustos 2024

Proje Özeti

Nöbetler, yaşam boyu nüfusun yaklaşık yüzde 8 ila 10'unu etkileyen yaygın bir olaydır. Nöbetler, tüm acil servis başvurularının yüzde 1 ila 2'sini oluşturur ve bunların yaklaşık dörtte biri ilk nöbet olacaktır. Bir hastanın ilk nöbetini değerlendirmedeki birincil amaç, nöbetin tedavi edilebilir bir sistemik süreçten mi yoksa merkezi sinir sisteminin içsel işlev bozukluğundan mı kaynaklandığını ve eğer ikincisiyse, altta yatan beyin patolojisinin doğasını belirlemektir. Bu değerlendirme hastanın ek nöbet geçirme olasılığını belirleyecek, nöbet önleyici ilaç tedavisine başlayıp başlamama kararına yardımcı olacak ve biliniyorsa altta yatan nedene uygun tedaviyi yönlendirecektir.

Arka hipofizde depolanan bir nöropeptid olan arginin vazopressin (AVP) ve kopeptin, Vücutta akut ve yaşamı tehdit eden durumlarda anında yanıt olarak salınır. AVP, ACTH ve kortizol salınımıyla sonuçlanan endokrin stres yanıtının önemli bir parçasıdır. Bir biyobelirteç olarak Copeptin, bireysel stres seviyesini yansıtıyor gibi görünmektedir.

Kopeptin konsantrasyonları hem sağlıklı gönüllülerde hem de kritik hastalarda vazopressin düzeyleriyle ilişkilidir. Bu nedenle, nöbet/psödonöbet ayrımında kopeptin ölçümü, hastanın altta yatan vazopressin yanıtının durumuna ışık tutabilir.

Biz bu çalışma ile nöbet geçirme şikayeti ile Acil Servise başvuran hastalardan ölçülen serum Copeptin düzeyinin tanı ve nöbet türü arasındaki belirleyiciliğinin değerlendirmeyi amaçlamaktayız. Hastalardan ölçülen serum Copeptin değerlerinin nöbet/pseudonöbet ayrımında kullanılması hedeflenmektedir. EEG’leri nöbet ile uyumlu olan hastaların serum Copeptin düzeylerinin nöbet türleri arasında varsa farkını belirleyebilmek planlamaktayız.

Tek merkezli, gözlemsel, prospektif bir çalışma olacaktır. Dokuz ay sürmesi planlanan çalışmaya 90 kişi alınacaktır.

Yapılacak istatistiksel değerlendirme ile çalışma amacına paralel olarak nöbet tanısı konan hastalarda belirlenen Copeptin düzeyleri ile pseodonöbet  tanısı konan hastalarda belirlenen Copeptin değerlerini kullanarak prognostik değerlendirme ve nöbet türleri arasında tanısal yaklaşımda kullanılabilecek sonuçlar elde edilmesi planlanmaktadır. Çalışma ve kontrol grubundan aynı yöntem ve yönetim kullanılarak alınıp ölçülecek olan rutin laboratuvar sonuçlarından Hb(Hemoglobin), Hct(Hemotokrit), MCV(Mean Corpuscular Volume), WBC(White Blood Cell), lenfosit, lökosit,ph, Pco2, HCO3, Laktat, Glukoz, Troponin I, LDH(Laktatdehidrogenaz), CK(kreatinkinaz) değerleri kaydedilecektir.