Avcıoğlu Ü. (Yürütücü), Aksoy A., Aktaş M. S., Tunç M. A.
TAGEM Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Projesi, 2021 - 2022
Sütçü
sığır işletmelerinde buzağı elde edilmesi ve sağlıklı bir şekilde büyütülerek
sektöre kazandırılması, işletmenin ekonomik sürdürülebilirliği açısından son
derece önemlidir. Buzağılar, işletmedeki sürünün devamlılığını sağlaması
yanında bölge ve ülke hayvancılığının da geleceğinin teminatıdır. Bu çalışma ile
ülkemizde süt sığırcılığı işletmelerinde buzağı kayıpları ve ülke ekonomisi
üzerine etkilerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışma materyalini, ülke genelini temsil edebilecek Balıkesir, İzmir, Konya, Adana, Samsun,
Diyarbakır ve Erzurum illerinde süt sığırcılığı yapan işletmelerle yüz
yüze yapılan anketler oluşturmuştur. Bu işletmelere ait sığır ve işletme
sayıları TUİK’ten alınmış olup İl Tarım ve Orman Müdürlükleri Veteriner Bilgi
Sistemi’nden alınan sayılarla da desteklenmiştir.
Türkiye’de, iki yaş ve üstü dişi sığırlarda buzağı
kayıplarının belirlenmesi amacıyla kayıplar beş aşamada tespit edilmeye
çalışılmıştır. Bunlar gebe kalamayan hayvanlar, gebe kalıp düşük yapan
hayvanlar, doğum esnasında meydana gelen kayıplar, 0-6 ay içerisinde meydana
gelen buzağı kayıpları ve toplam kayıplar olarak kategorilere ayrılmıştır.
Belirtilen kayıplar ile işletmecinin ve işletmenin sosyodemografik
karakteristik özellikleri arasındaki istatistiksel ilişki kesirli probit modeli
kullanılarak belirlenmiştir. Ülkemiz yedi coğrafik bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgeler
içinde her bir bölgeden büyük baş hayvan sayısı en fazla olan bir il
seçilmiştir. İllerin seçiminde büyükbaş hayvan birimi cinsinden hayvan sayısı
dikkate alınmıştır. Balıkesir, İzmir,
Konya, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Erzurum illerinde
anket yapılan ilçelerin seçiminde ise ilçelere ait hayvan varlığı, işletme
başına düşen hayvan yoğunluğu ve coğrafik yapı dikkate alınarak seçim
yapılmıştır. Bu ilçelerin amaca uygun olup olmadıklarını tespit etmek amacıyla
Tarım il ve ilçe müdürlükleri ve Ziraat Odaları Birliklerindeki yetkililerin
görüşleri alınarak anket uygulanacak ilçeler kesinleştirilmiştir. Bu şekilde
illeri temsil edebilecek 3’er ilçe araştırma alanı olarak seçilmiştir. Araştırmada populasyondaki
farklı kapasitelere sahip işletmelerin yeterince temsil edilmesini sağlamak
amacıyla tabakalı örnekleme metodu kullanılmıştır.
Çalışma sonucunda; Doğu Anadolu Bölgesini temsilen
referans değişken olarak ele alınan Erzurum ili süt sığırcılığı işletmelerindeki
toplam buzağı kayıplarına kıyasla diğer illere ait süt sığırcılığı işletmelerindeki
buzağı kayıplarının daha düşük olduğu görülmüştür.Ayrıca buzağı kaybına neden
olan faktörlerin şiddet dereceleri şu şekilde belirlenmiştir.Gebe kalamama
kaynaklı buzağı kayıpları (Fertilite) %9,60 ile ilk sırada yer alırken, 0-6 ay
arası hastalık vb. nedenlerle ölüm vakası kaynaklı kayıplar %6,69 ile ikinci
sırada, atık(düşük) kaynaklı kayıplar %3,65 ile üçünü sırada, doğum esnasındaki
kayıplar ise %0,97 ile son sırda yer almıştır.
Tüm faktörlerin toplam etkisi neticesinde hesaplanan
toplam buzağı kayıp oranı ise %19,27 olarak tesbit edilmiştir. Türkiye’de 2021
TÜİK verilerine göre doğurma kabiliyetine sahip iki yaş ve üzeri dişi sığır
varlığı 7.789.911 baştır. Ülke genelinde toplam buzağı kayıp oranının %19,27
olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 1.501.116 baş buzağının yukarıda belirtilen
nedenlerden dolayı kaybedildiği ve ekonomiye kazandırılmadığı söylenebilir.
Buzağı fiyatları ırk, cinsiyet ve yaşa göre değişiklik göstermektedir.2022 yılı
piyasa koşulları dikkate alındığında ortalama bir buzağının enaz 10.000 TL
olduğu değerlendirildiğinde ülke genelinde yıllık buzağı kaybı kaynaklı
ekonomik kaybın yaklaşık 15.011.160.000 TL (811.414.054 USD Doları) olduğu söylenebilir.
Bu sonuçlar ışığında ülkemiz süt sığırcılığı işletmelerindeki buzağı kayıp
oranının bilinenin bir hayli üstünde olduğu tespit edilmiştir.