TÜBİTAK Projesi, 2019 - 2021
Kanser insan bağışıklık sistemini bozma,
dokuları tahrip etme, ilaçlara direnç gösterme ve vücutta yayılma gibi çeşitli
özellikleri içeren kompleks bir hastalıktır. Kanser kardiyovasküler
hastalıklardan sonra en sık görülen ikinci ölüm nedenidir. Kanserden kaynaklı
ölüm oranlarının daha yüksek olması, bilim insanlarının ve kuruluşların bu
konuya daha fazla ilgi göstermesine yol açmıştır.
2018 yılında yayınlanan çalışmamızda, bazı liken asitlerinin (difraktaik, evernik, lobarik, lekanorik ve vulpinik asit), özellikle de lekanorik ve vulpinik asidin, sıçan akciğerinden saflaştırılan TrxR enzimi üzerine inhibe edici etkisinin ticari antikanser ilaçları olan sisplatin ve doksorubisinden daha güçlü olduğu gösterilmiştir. Ancak, bu liken asitlerinin sadece proliferasyon etkisine bakılarak kemoterapötik ajan olarak kullanılabileceğini gösteren az sayıda çalışma vardır. Ayrıca, akciğer ve karaciğer kanser hücreleri üzerine lobarik asidin antikanser etkisi üzerine çalışma yoktur. Literatürde, tiyoredoksin redüktaz ve liken asitlerin antikanser etkisi arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmaların bulunmaması gerçeği, projeyi özgün kılmaktadır.
Bu projeden elde edilen veriler, akciğer ve karaciğer kanser terapilerinde kemoterapötik ajan olarak kullanılabilecek aday moleküllerin keşfedilmesine yol açacaktır. Bu proje, özgün yüksek lisans tezi hazırlanmasına, yeni hipotezlerin oluşturulmasına, nitelikli bilim insanlarının yetiştirilmesine ve yüksek kaliteli uluslararası yayınların yapılmasına katkıda bulunabilir.