Çiloğlu D. (Yürütücü), Ulaş A. B., Dolgun M.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2022 - 2023
Yeni tip Coronavirus (Covid-19) hastalığını geçiren insanların bir kısmı kısa sürede günlük hayatlarına geri
dönse de durum herkes için aynı olmamaktadır. Covid-19’un neden olduğu semptomlar hastalığın
başlangıcından 3 hafta sonra da devam ediyorsa hastaya “post-Covid-19 sendromu” teşhisi
konulmaktadır. Post-Covid-19 hastalarda akciğer havayolları kronik inflamasyona maruz kalır, hava akımı
kısıtlanır ve böylece yorgunluk, nefes darlığı, öksürük, eklem ve kas ağrıları, uyku bozuklukları ve baş
ağrısı görülebilir. Herhangi bir ilaç tedavisi önerilmemiş olsa da post-Covid-19 hastalarda hastalığın seyrini
değiştirmek ve ilerlemesini engellemek amacıyla farmakolojik tedavi sıklıkla kullanılmaktadır. Bu
hastalarda yakınmaları azaltmak ve onları eski sağlığına döndürmek için kronik obstrüktif akciğer hastalığı
(KOAH) ana tedavisi olarak halen kullanılmakta olan bronkodilatör tedavi yöntemi kullanılmaktadır.
Bronkodilatör grubundaki ilaçlar post-Covid-19 hastalarda bronşlardaki düz kaslarda gevşemeye ve
böylece hava akımında artışa, diğer taraftan, foksiyonel rezidiüal kapasite miktarında azalma sonucu hava
hapsine neden olmaktadırlar. Böylece, inspirasyon kapasitesindeki artış sonucu egzersiz kapasitesi artar
ve nefes darlığı hissi azalmaktadır. Tedavinin etkinliğini artırmak için aerosollerin doğru formülasyonda ve
havayollarına etkin ulaştırabilecek uygun teknikle kullanılması gerekmektedir. Bu durum birtakım biyolojik
(akciğer morfolojisi, nefes periodu) ve fizyolojik (akış dinamiği, partikül özellikleri ve partikül birikim
mekanizması) parametrelere bağlıdır.
Bu projede, bronkodilatör tedavinin trakeobronşial sistem üzerine etkisi sayısal olarak incelenecektir. Bu
amaçla solunum sistemindeki trakeobronşial bölgeyi temsil eden akciğer hava kanalı modelleri bilgisayar
ortamında üretilecektir. Bu modeller kullanılarak brokodilatör tedavi amaçlı aerosol salınımı zamana bağlı,
ardışık nefes periyodları ve farklı fiziksel aktiviteler için sayısal olarak simüle edilecektir. Böylece
bronkodilatör tedavinin trakeobronşial sistem üzerindeki etkileri farklı biyolojik ve fizyolojik parametrelerin
ışığında sayısal olarak değerlendirilecektir.