Sıçanlarda Akrilamid Kaynaklı Karaciğer Hasarında Borun Koruyucu Etkisi: Nrf2‐Keap 1 Yolağı Üzerine Mekanik Yaklaşım


Gür F., Cengiz M.(Yürütücü), Gür B., Ayhanci A., Şahin İ., Musmul A., et al.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2021 - 2022

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Mayıs 2021
  • Bitiş Tarihi: Mayıs 2022

Proje Özeti

Akrilamid, cips, patates kızartması, tahıl ve kahve gibi gıdaların yüksek sıcaklıklarda ısıtılması sırasında oluşan ve insane sağlığı açısından

önemli bir risk oluşturan kanserojen bir maddedir. Akrilamid, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 112124'te grup 2A maddesi içinde

categorize edilmiştir. Grup 2A maddeleri, insanlar için muhtemel kanserojen olarak belirtilmiştir. Hayvanlarda yapılan birçok deneysel çalışmada,

akrilamidin çeşitli kanser türlerine yol açtığını kanıtlasa da, insanlarda kanserojenliği hala belirsizdir. Ancak bu durum Akrilamidin genotoksisitesi,

mutajenitesi ve klastojenisitesi nedeniyle risk oluşturmadığı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, Akrilamidin zararlı etkilerini azaltmak önemli bir

araştırma konusu haline gelmiştir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda da antioksidanların karsinojenezin başlama ve gelişme dönemini

baskıladıkları, hücre ölümü ve değişimini önlediklerini göstermiştir. Bazı in vivo ve in vitro bulgular sitotoksik ajanların neden olduğu hücresel

toksisitelerin bazı eser elemenlerin kullanılmasıyla önemli ölçüde önlenebileceğini göstermektedir. Bor (B), lipid peroksidasyonunu inhibe ederek

hücre zarını koruyucu rolünün yanı sıra, antioksidanlarla etkileşimi sayesinde kemoterapötik ajanlarla sinerjistik etkili olduğu ve antineoblastik ilaçların

terapötik etkinliğini arttırdığı, sisplatin gibi sitotoksik ajanların toksik yan etkilerini azalttığı bildirilen bir eser elementtir. Bu bilgiler ışığında,

çalışmamız, B'nin literatürde belirtilen koruyucu dozlarının Akrilamid nedenli karaciğer hasarını önlemede etkilerini belirlemeyi amaçlamaktadır.