Çelik Ü. H. (Yürütücü)
TÜBİTAK Projesi, 2020 - 2027
Dünya ekonomilerinin benzer ve birbirlerine bağımlı olma eğilimleri küreselleşme hızına paralel bir seyirde
ilerlemektedir. Söz konusu eğilim, üretim kaynaklarına ilişkin artan rekabet baskısını artırmakta bu durum ise
firmalarının işleyişlerini güçleştirmektedir. Firmaların rakiplerinden farklılaşması ve onlar karşısında rekabet
üstünlüğü sağlaması ve aynı zamanda büyüyebilmesi ise hızla değişen çevre koşullarına aynı hızla cevap
verebilmek ve uyum gösterebilmek amacıyla ortaya koyacakları stratejilere bağlıdır. Bu çalkantılı çevre
koşulları ve yoğun rekabet ortamında savaş veren işletmeler "1+1, 2'den büyüktür" felsefesi ile hareket
ederek şirket birleşmelerini ve stratejik işbirliklerini önemli bir strateji hamlesi olarak kullanmaktadır. Bir
anlamda, artık işletmeler tek başlarına sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayamayacaklarını kavrayarak söz
konusu zorlu iş ortamında başarılı olmak adına kendilerine sinerji yaratabilecekleri bir müttefik arama
eğilimindedirler. Bu bağlamda dışsal büyüme yöntemi olarak şirket birleşmeleri (merger) ya da stratejik
işbirlikleri (joint ventures), işletmelerin içsel büyüme süreçlerinden daha hızlı olmaları, maliyetinin daha az
olması ve daha az risk taşımaları sebebiyle daha fazla tercih edilmektedir. Söz konusu stratejik hamleler ile
ortaya çıkacak sinerji işletmelere, ölçek ekonomisinden yararlanmaları ve kaynaklarını etkin kullanmaları gibi
birçok avantaj sağlayacaktır. Benzer koşullar ve eğilimler elbette otomotiv sektörü için de geçerlidir. Otomotiv
sektöründe hızla gelişen teknolojiyi yakalayabilmek, pazar payını artırabilmek ve yeniliklere imza atabilmek
için bu sektörün kalbinde kurulan yan sanayi işletmelerini hızlı bir şekilde takip edebilmek gerekmektedir. Her
sektörde olduğu gibi otomotiv sektöründe de değişime hızla ayak uyduran ve rekabet üstünlüğü sağlayacak
yeni tasarımları yapan işletmeler tercih edilmektedir. Özellikle ölçek ekonomisi bağlamında söz konusu
işbirlikler için sınırlar aşılmaktadır. Söz konusu bu yaklaşımlar ve stratejik adımlar proje ortağı ESTAŞ için de
planlanmaktadır. 1977 yılında Sivas'ta kurulan ESTAŞ, Türkiye'nin ilk ve en büyük kam mili üretim tesisidir.
Döküm fabrikası 2,5 milyon, imalat fabrikası 3,5 milyon yıllık üretim kapasitesine ve 1230 çalışana sahiptir.
250.000m2 alan üzerinde faaliyetini göstermektedir. Bugün yurt içi ve yurt dışında 16 otomotiv araç üreticisi
motorlarında ESTAŞ kam millerini kullanmaktadır. Orijinal parça üreticisi olmanın yanı sıra ESTAŞ, 34 ülkenin
yedek parça piyasasına kam mili ihraç etmektedir. ESTAŞ'ın üretim programında dünya genelinde 2500'ün
üzerinde araç ve cihaz motoruna ait kam mili bulunmaktadır. Dolayısıyla bu çapta bir işletmenin rakiplerinin
önüne geçebilmesi ve küresel bir nitelik kazanabilmesi için stratejik hamlelere ihtiyacı bulunmaktadır. Hızla
büyüyen ve uluslararası piyasada yerini alan ESTAŞ için stratejik ortaklıklar veya işbirlikleri, rekabet
üstünlüğü sağlaması açısından önem arz etmektedir. Bu sebeple projemiz ESTAŞ'ın ihtiyacı olan stratejik
yönetim süreçlerinin, stratejik yönetim disiplinden gelen alanında uzman çalışanlarca ve yine bu alana hakim
akademisyenlerce desteklenebilmesini ve proje kapsamındaki bursiyer adaylarının profesyonel bir mesleki
kimlik kazanmaları amaçlamaktadır. Söz konusu proje ile ESTAŞ'ın stratejik bilince sahip, küresel bir işletme
olabilmesi için hedeflenen stratejik işbirlikleri veya birleşmeler için gerekli alt yapının oluşturulması, stratejik
planlamanın ve bu süreci kolaylaştıracak yeniden yapılanmanın (reorganizasyon) gerçekleştirilmesini
hedeflemektedir.