Laparoskopik ve açık overiektomi yapılan köpeklerde operasyon sırası ve sonrasındaki değişimlerin karşılaştırılması


Creative Commons License

POLAT B. (Yürütücü), OKUR D. T.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2021

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Haziran 2020
  • Bitiş Tarihi: Eylül 2021

Proje Özeti

Bu çalışmada otuz altı sağlıklı dişi köpekte laparoskopik ovariektomi (LOVE) ve geleneksel açık ovariektomi (GOVE) yöntemlerinin erken dönemdeki cerrahi stres parametreleri [proenflamatuvar sitokinler (TNF-α ve IL-6), akut faz proteinleri (CRP, Hp), indüklenebilir nitrik oksit sentaz (İNOS) mitojen ile aktive edilen protein kinase (MAPK14) ve kortizol], ağrı skoru, oksijen satürasyonu, kalp frekansı ve D-Dimer seviyeleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada GOVE grubunda rutin ovariektomi yöntemi yapılırken, LOVE grubuna 3 portlu laparoskopik ovariektomi yöntemi uygulandı. Pre (0. saat) ve postoperatif (1, 3, 6. saat ve 7. gün) dönemde cerrahi stres parametreleri değerlendirildi. Postoperatif (1, 3, 6. saat ve 7. gün) dönemde ağrı skorları Melbourne Üniversitesi Ağrı Skoru (UMPS) testi ile değerlendirildi. Pıhtılaşma oranlarını karşılaştırmak amacıyla 0-1. saatte D-Dimer (DD) analizleri yapıldı. Postoperatif erken dönemde LOVE grubunda GOVE grubuna göre operasyon süresi, cerrahi stres, ağrı skoru ve D-Dimer seviyeleri düşük bulundu (P<0,05). Postoperatif 7. günde gruplar arasında cerrahi stres ve ağrı skoru yönünden fark bulunmadı. Sonuç olarak; minimal invazif bir yöntem olan LOVE’nin GOVE’ye göre daha az cerrahi stres, operasyon süresi ve postoperatif ağrıya neden olduğu, hastanın preoperatif aktivitelerine daha kısa sürede döndüğü saptandı. Bu nedenle üç portlu LOVE’nin, GOVE’ye göre hem daha güvenli hem de hasta konforu açısından daha avantajlı bir yöntem olduğu kanısına varıldı.