5.Uluslararası Lisansüstü Çalışmalar Kongresi , 25 - 28 Haziran 2025, ss.551-552, (Özet Bildiri)
Birleşmiş
Milletler tarafından Sürdürülebilir Gelişme Amaçları (SDG) 2015 yılında 17
başlık altında ekonomilere sürdürülebilirlik kapsamında öneriler vermek için oluşturulmuştur.
Bu kapsamda ekonomiler belirli SDG’lere odaklanarak sürdürülebilir bir ekonomi
ve çevreyi hedeflemektedir. Günümüzün sıcak konularından olan iklim değişikliği
SDG 13 (iklim eylemi) kapsamında incelenmektedir. Artan sıcaklıklar, hava kirliliği
nedeniyle ölümlerin meydana gelmesi, sınırlı doğal kaynakların tükenilebilir
olmasından dolayı sürdürülebilir bir ekonomi ve çevre 21. yüzyılda önem
kazanmıştır. Bu bağlamda sürdürülebilir çevre için sınırlı doğal kaynakların
etkin kullanımı önem arz etmektedir. SDG 7 erişilebilir ve temiz enerji olarak
tanımlanmaktadır. Ekonomilerin SDG 7 hedefine odaklanmaları sürdürülebilir
enerjiye doğru geçişi hızlandırarak enerji güvenliğini sağlamakta ve çevresel
kaliteyi arttırmaktadır
Bu
çalışma Türkiye için SDG 7 (Erişilebilir ve Temiz Enerji) hedefine katkıda
bulunacak politikaların güncel ekonometrik yöntemlerle araştırılmasını
amaçlamaktadır. Türkiye’de yaygın şekilde fosil kaynaklar kullanılmasına
rağmen, son dönemlerde yenilenebilir enerjiye geçiş hızlanmıştır. Fosil
kaynaklı enerji tüketimini azaltmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarını
hızlandırmak Türkiye’nin SDG 7 hedefine doğrudan katkıda bulunacaktır. Bu
kapsamda fosil yakıtlara yönelik enerji politikalarının etkinliği önem
kazanmaktadır. Yani fosil yakıtlara yönelik bir şokun geçici mi yoksa kalıcı
olması araştırılmalıdır. Türkiye’de fosil yakıtların payı incelendiğinde,
dominant olan üç (kömür, petrol ve doğal gaz) kaynağın olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla Türkiye’de kömür, petrol ve doğal gaz tüketimi bu araştırmaya konu
olmaktadır.
Ampirik
analizde öncelikle Türkiye’de kömür, petrol ve doğal gaz tüketimi keskin ve
dalgalı yapısal kırılmaları dikkate alan birim kök testleri ile
incelenmektedir. Ardından her üç enerji tüketimi hem keskin hem de dalgalı
yapısal kırılmaları aynı anda dikkate alan SOR birim kök testi ile
araştırılmaktadır. Elde edilen bulgular sadece keskin veya dalgalı kırılmalar
dikkate alındığında kesin sonuçlara ulaşılamadığını göstermektedir. Diğer
yandan, SOR birim kök testi kullanıldığında fosil yakıtlara yönelik
politikaların belirlenebildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Sonuç olarak, Türkiye
SDG 7 hedefi kapsamında fosil kaynaklardan yenilenebilir kaynaklara geçiş için
politikalar üretirse, bu politikalar etkin olacaktır.