TRAKEOSTOMİ


Creative Commons License

Akgöl Gür S. T., Uçar H. B.

18.Ulusal Acil Tıp Kongresi 9th intercontinental Emergency Medicine Congress 9th international Critical Care And Emergency Medicine Congress, Antalya, Türkiye, 27 Ekim 2022

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ: Hava yollarının çeşitli nedenlerde tıkandığı ya da solunum işlevinin tam olarak gerçekleştirilemediği durumlarda trakeostomi yapılabilir. Hava yollarında meydana gelen tıkanıklığa bağlı olarak soluk alıp vermenin gerçekleştirilemediği ve endotrakeal entübasyonun başarısız olduğu durumlarda acil olarak trakeostomi gereklidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli durum trakeostomi tüpünün bakımıdır. Tüpün temizliği ve düzenli olarak değiştirilmesi enfeksiyon gibi olumsuz durumların gelişme riskini azaltıcı etki yapabilir. Ellerin su ve sabun ile yıkanarak temizlenmesi, eldiven kullanılması, sekresyonların temizlenmesi, bazı parçaların ayrılması, temizlenmesi, kurutulması ve birleştirilmesinin nasıl gerçekleşeceği, bu işlemler için hangi malzemelerin kullanılacağına dair bilgiler sağlık personeli tarafından hastaya anlatılır. OLGU: 6 yaşında çocuk hasta. Arrest ile Atatürk Üniversitesi acil servise başvuruyor. 10 dakika CPR sonrası trakeostomisi olan hastada entübasyona rağmen saturasyon düşüklüğü mevcut olması nedeniyle tarafımıza danışılıyor. Özgeçmişinde asfiktik doğum sonrası yenidoğan yoğun bakımda trakeostomi açılıyor, 1 yaşında iken trakeostomi kanülü değişiyor, sonrasında rutin kontrollere ve kanül değişimi sebebiyle kontrollerine getirilmiyor. Vital bulguları saturasyon 90, nabız 130, TA: 90/60 mmHg idi. Fizik muayenesinde dudaklar soluk ve siyanotik, interkostal çekilmeleri ve wheezing mevcuttu. Oral entübe trakeostomiden entübasyon tüpü gözlenmekte ancak trakeostomi kanülü izlenmedi. Trakeostomi çevresi hiperemik ve hafif akıntılı enfekte görünümde idi. Çekilen PA grafide karina üzerinde hafif daralma dışında ek patoloji izlenmemekte. Hastanın kanülü incelendiğinde 2 numara cuff lı porteks kanül olduğu ancak kanülün distali (şaft ve balonlu kısmı) izlenmedi. Bu haliyle trakeada yabancı cisim şüphesi doğması üzerine pediatrik yoğun bakımda entübasyon tüpü hafifçe çekilerek trakeostomi bölgesinden flexible endoskop ile trakea vizüalize edildi. Sekresyonlar aspire edildi. Kanülün distal kısmı olabileceği düşünülen plastik boru karina üzerinde vizüalize edildi. Göğüs cerrahisi kliniğine konsülte edildi. Yabancı cisim ameliyathane şartlarında rigid endoskop ve punch yardımıyla total olarak çıkarıldı. Trakeostomi kanülünün kopmuş distal kısmı olduğu doğrulandı. Hastaya 3 numara trakeostomi kanülü takıldı ( resim 1) ve mekanik ventilatöre bağlanarak pediatri yoğun bakıma devredildi. RESIM1: Trakeostomi kanülü SONUÇ: Trakeostomi uygulaması çocuk hastalarda, erişkin hastalarla karşılaştırıldığında daha yüksek mortalite ve morbiditeye sahiptir. Trakeostomi kanülünün uzun yıllar kullanımına bağlı aşınabileceği ve hastanın yaşıyla beraber trakea iç çapı da büyeyebileceğinden düşük basınçlı yüksek hacimli kanüller seçilerek hem trakeal stenozu azaltmak hem de solunumu rahatlatmak amacıyla otolaringolojist tarafından rutin muayene edilmesi ve kanül değişimi yapılması günümüzde en doğru yaklaşım olarak kabul edilmektedir.