Enfeksiyöz Etiyolojili Bir Limbik Ensefalit Olgusu


Creative Commons License

Vural Z. S., Alay H., Kesmez Can F., Albayrak A., Özden K.

24. klimik kongresi, Antalya, Türkiye, 6 - 09 Mart 2024, ss.846

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.846
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Limbik ensefalit, talamus, hipotalamus, hipokampus ve amigdalayı tutan inflamatuar bir ensefalit türüdür. Limbik bölgedeki nöronların hasarı sonucu akut ya da subakut başlangıçlı, nöropsikiyatrik belirtilerle karakterize bir klinik tablo oluşturmaktadır. Enfeksiyöz patolojilere sekonder, otoimmün hastalıklarla birlikte veya paraneoplastik olarak görülebilmektedir. Tedavisi altta yatan patolojiye yönelik olmalıdır.

Olgu: Bilinen kronik hastalığı olmayan 38 yaşında erkek hasta halsizlik, baş ağrısı, konuşma bozukluğu, boş bakma ve gözlerde kayma şikayetleri ile acil servise getirildi. Hasta yakınları aynı gün içerisinde beş dakika süren alt ve üst ekstremitelerde tonik klonik kasılmalarının ve hastaneye gelirken yolda bulantı ve kusmasının da olduğunu tariflemekteydi. Genel durumu orta, vitalleri stabil, ateşi olmayan hastanın, oryantasyon ve kooperasyonunun olmaması ve müphem bir ense sertliği dışında fizik muayenesinde özellik yoktu. Laboratuvar tetkiklerinde beyaz küre sayısı 5220/µL (nötrofil %72,8, lenfosit sayısı 780/µL), C-Reaktif Protein 16,6 mg/L olarak saptandı, diğer biyokimyasal tekiklerinde bir özellik yoktu. Santral sinir sistemi enfeksiyonu (SSSE) ön tanısı ile kontraendikasyon olmayan hastaya lomber ponksiyon yapıldı. Beyin omurilik sıvısı (BOS) direkt bakısında enfektif hücre görülmezken, 400/mm3 eritrosit tespit edildi. Mikroprotein 61,8 mg/dL, glukoz 58,7 mg/dL (eş zamanlı kan glukozu 132 mg/dL) olarak sonuçlanan hasta interne edildi. Seftriakson, asiklovir, mannitol ve deksametazon tedavileri başlandı. Alınan solunum yolu Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) tetkikinde SARS-CoV-2 tetkiki pozitif sonuçlandı. Elektroensefalografi’de teta frekansında yavaş dalgalar izlendi. BOS örneği gram yaymasında mikroorganizma görülmedi, kültüründe üreme olmadı. Nöroloji konseyinde beyin manyetik rezonans görüntülemesi ile birlikte değerlendirilen hastada limbik ensefalit düşünüldü. BOS PCR tetkikleri bu esnada sonuçlanan hastanın Herpes Simplex Virüs -2 (HSV-2) sonucunun pozitif olduğu görüldü. Yapılan kontrol BOS örneklemesinde, 10/mm3 eritrosit ve mikroproteinde azalma tespit edildi. Tedavisi 14 güne tamamlanan, genel durumu iyi, oryante ve koopere, vitalleri stabil olan hasta şifa ile taburcu edildi.

Sonuç: Limbik ensefalit sıklıkla paraneoplastik sendrom olarak görülmekle beraber, enfeksiyoz bir patolojiye sekonder olarak da ortaya çıkabilmektedir. HSV, limbik sistemi direkt olarak enfekte ederek ensefalit tablosuna sebep olabilmektedir. Literatürde, SARS-CoV-2 enfeksiyonunun da limbik bölgeyi tutan otoimmün ensefalit kliniği oluşturduğuna dair vakalar mevcuttur.