Mekanik Ventilatöre Bağlı Hastalarda İki Farklı Yöntemle Verilen Ağız Bakımının Ventilatörle İlişkili Pnömoni Gelişimine Etkisinin İncelenmesi


Creative Commons License

Köse A., İpek Çoban G.

I. Lisansüstü Hemşirelik Araştırmaları Sempozyumu , Samsun, Türkiye, 26 - 29 Kasım 2020, cilt.6, sa.1, ss.64

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 6
  • Basıldığı Şehir: Samsun
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.64
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Bu araştırma mekanik ventilatöre bağlı hastalarda iki farklı yöntemle verilen ağız bakımının ventilatörle ilişkili pnömoni gelişimine etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Yarı deneysel olarak tasarlanan bu araştırmanın evrenini Eylül 2019-Şubat 2020 tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Yoğun bakım Ünitesinde yatmakta olan mekanik ventilatöre bağlı hastalar oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini dâhil edilme kriterlerini sağlayan 29 yöntem-1, 28 yöntem-2 grubu olmak üzere toplam 57 hasta oluşturmuştur. Veri toplama aşamasında ‘Hasta Tanıtıcı Bilgi Formu’, ‘Hasta İzlem Formu’, ‘Ağız Değerlendirme Ölçeği’ ve ‘Trakeal Aspirat Kültür Sonuç Formu’ kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde ise sayı ve yüzde dağılımları, Kruskal Wallis, Mann Withney-U, Wilcoxon Analizi, Ki-Kare testi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmadan elde edilen bulgularda, yöntem-1 ve yöntem-2 grubuna uygulanan iki farklı ağız bakım aracının ventilatörle ilişkili pnömoniyi (VİP) önlemeye yönelik birbirlerine karşı üstünlükleri istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamasına (p=0.707) karşın, her iki gruba da verilen düzenli ağız bakımının oral mukozaya olan etkinliği istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. (p>0.05). Sonuç: Araştırma sonucunda VİP’ i önlemek için yalnızca ağız bakımının yeterli olmadığı fakat düzenli olarak verilen ağız bakımının oral mukoza durumunu olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda çalışmanın en az 48 saattir mekanik ventilatöre bağlı hasta grubunda olmak üzere daha geniş popülasyonda, daha genç yaş gruplarında ve farklı yoğun bakım ünitelerinde yapılması ve bu hastaların VİP yönünden değerlendirilmesi önerilmektedir