Yeni Yazı Yayınları , İstanbul, 2011
Seni evvela bir susuzluktan diledim
Çünkü yağmurum az, bulutum içine kapalı
Bir de hoşçakaldan önce yapmışlar durakları
En zarif dudakları elvedadan önce
Ondandır belki babam
Harcı yanlış karılmış bir koltuk kabarması makrome örtülerde
Hüznü susan kıldan bile ince bile tanımsız
Gözlerin unutkanlığından düşme bir yaprak
Mevsimler içeri dökülen taşkalada
Seni evvela bir sonsuzluktan diledim
Çünkü zamanım dar, şafağım gündüze uzatmalı
Bak sana kapılmış gidiyor bir ırmak
Çöle karnında denizler taşıyan inci
Her şey karşıtıyla var bedbinlik bile karşıtıyla
Gün gelir asmada koruklaşır güz
Buğday tanelerindeki sancı
Seni evvela uykusuzluktan diledim
Abandıkça gece üstüme, gözlerim hep açık kaldı