ULUSLARARASI KLASİK TÜRK EDEBİYATINDA YERLİLİK BİLİM ŞÖLENİ, 24 - 25 Nisan 2021
ÖZET
Doğu toplumları, insana ve yaşama dair her ayrıntıyı hikâyeleştiren ortak bir anlatı geleneğine sahiptir. Bu gelenek, Osmanlı kültüründe mesnevilerde hayat bulmuştur. Mesneviler, temelde vakaya dayalı ve tahkiye esaslı kurmaca anlatılardır. Özellikle iki kahramanlı aşk mesnevileri bir aşk hikâyesi etrafında kurgulanır ve hikâye ortak bir kültür ve geleneğin aşk anlayışı ile şekillenir.
Üç Arûs ve Üç Dâmât, XVIII. yüzyılda kaleme alınmış realist bir mesnevidir. Şu an için bilinen ve müellif hattı olduğu tespit edilen tek nüshası, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi, Seyfettin Özege Kitaplığı ASL 94-98 numarada kayıtlıdır.
Konu ve başlıklandırma itibarıyla özgün bir eser olan Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisinde, II. Selim zamanında İstanbul’da yaşanan veba salgınlarıyla başlatılan olay örgüsü, realist zaman ve mekân unsurlarıyla, gerçekçi bir anlatım sergilemektedir. Eserde vaka, üç aşk hikâyesi etrafında şekillenir. Bu aşk hikayelerinin yolculuk, macera ve kavuşma ekseninde devam eden serüvenleri; Osmanlı toplumunun gündelik hayatı, bürokratik ilişkileri, örf ve adetleri, yeme, içme ve eğlence kültürüne dair renkli ve zengin malzemelerle sunulmuştur.
Bu çalışmada, Türk mesnevi edebiyatı için orijinal bir mesnevi olan, Üç Arûs ve Üç Dâmât mesnevisi tanıtılarak eser, yerli, mahalli ve kültürel unsurlar açısından incelenecektir.