Kültür, dil, sanat ve tarih açısından büyük bir önemi haiz olan ve son derece kıymetli bir rol üstlenen destanlar, bir milletin asalet ve yüceliğinin aynası konumundadır. Büyük bir destan külliyatı vücuda getiren Türklerin dünya görüşleri, hayata bakış açıları, gelenek ve görenekleri gibi birçok husus hakkında bilgi bu me tinlerde yer almaktadır. Türk boylarının destanlarında hayvan motifleri ve hayvanlar etrafında oluşturulan değer yargıları önemli bir yer işgal eder. Doğayla iç içe yaşayan ve doğayı müşahede edip, tabiatta var olan canlıları yaşamının bir parçası hâline getiren Türkler için yaşanılan mekân dâhilindeki her unsur, bu doğrultuda anlam kazanmış, onların yaşam şekillerine yön vermiştir. Onların hayvanlarla olan münasebetleri, mimariden, giyim kuşama, ticaretten halk edebiyatına, hemen hemen her alanda etkisini göstermiştir. Bu bağlamda Türklerin dinî ve toplumsal hayatına damga vuran, mit, efsane ve destanlarda özel bir yer işgal eden en mühim hayvanlardan biri de kurttur. Mitik inançlar bağlamında kurt, kutsal bir hüviyette dikkatlere sunulmuştur. Kurt, Türklerin tasavvurunda tanrısal, değerli, ulaşılamaz, yol gösteren, her bir parçası yahut uzvu mistik bir anlam ifade eden, iyileştirici bir güce sahip gibi birçok anlama sahiptir. Yapılan inceleme ve araştırmalarda genel olarak kurdun kutsiyetine işaret edilmiş ve dikkatler bunun üzerinden verilmiştir. Fakat Türklerin değişen toplumsal hayatı ve değer yargıları kurtlara olan bu bakış açısını değiştirmiş ve dönüştürmüştür. Destanlarda, kurdun değersel bir dönüşüm geçirdiği, eski Türklerde ona atfedilen önem ve kutsiyetin büyük bir değişime uğradığı görülmüştür. Ortaya çıkan kurt algısı, eski dönemlerde kutsal olarak kabul edilen, kurt olgusundan oldukça farklı olduğu saptanmıştır. Bu değersel dönüşümün sebepleri arasında yerleşik hayata geçiş, farklı coğrafyalara göç, çeşitli kültür ve medeniyetlerle kurulan iletişim ve değişen din algısı sayılabilir. Türk boylarından seçilen destanlarda ortaya çıkan kurt algısı, kurdun değersel dönüşümü etrafında incelenecektir. Oğuz Kağan Destanı-Türeyiş Ef sanesi ve Altay, Kırgız, Hakas, Nogay, Tıva, Kazak ve Sagay destanları örneklem olarak seçilmiştir. Çalışmada metin/içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Anlatılardaki kurt motifi çeşitli açılardan değerlendirilmiş, toplu mun kurda bakış açısındaki değişim yorumlanmaya çalışılmıştır. Eski Türk düşünce dünyasında tanrı ile irti batlı, ulaşılmaz veya dokunulmaz olduğu düşünülen, mitik inançlar doğrultusunda büyük bir kıymeti haiz olan kurt, değersel bir dönüşümle metinlerde yer almıştır. Kutsal kurt motifi zamanla yerini farklı bir kurt algısına bırakmış, mezkûr hayvanın artık sıradanlaştığı görülmüştür. Bu çerçevede ilk önce kurdun Eski Türk dinî, top lumsal ve kültürel hayatındaki yeri ve önemi aktarılacak daha sonra destanlarda yer alan kurt olgusu okurun dikkatine sunulacaktır. Böylece kurdun uğradığı değersel dönüşüm; avcılık, yeraltı ile ilişkisi, menfi olaylarda benzetme unsuru, kötü ruhlarla bağlantısı, vahşi doğanın parçası ve huzuru bozan hayvan olguları etrafında irdelenecektir.
The epic, which is of great importance to culture, language, art and history, and plays a very valuable role, are the mirror of a nation's nobility and greatness. Information about many issues such as the world views, perspective of life, traditions and traditions of Turks that have embodied a great epic culture is included in these texts. In the epic of Turkish tribes, animal motifs and value judgments created around animals occupy an im portant place. Every element of the place that is lived for the Turks, who have intertwined with nature, and that has made nature a part of their life, has made sense in that sense, and has led their way of life. Their relations with animals have had an effect on architecture, clothing, trade, folk literature, almost all areas. In this context, one of the most important animals to mark the religious and social life of the Turks, occupying a special place in myths, legends and epic is a wolf. In the context of the mystical beliefs, the wolf was brought to attention in a sacred quest. The wolf has many meanings in the imagination of the Turks, such as divine, valuable, inaccessible, guiding, every part or limb of which has a mystical meaning, and has a healing power. In the investigation and research conducted, the wolf's holiness was generally pointed out and the attention was given through it. But the changing social life and values of the Turks have changed and transformed this perspective on the wolves. In the epic, it was seen that the wolf had a value transformation, and the importance and polarity attributed to it in the ancient Turks had changed greatly. The perception of the wolf was found to be quite different from the phenomenon of the wolf, which was considered sacred in the old days. The reasons for this value transformation include transition to settled life, migration to different geographies, communication with various cultures and civilizations, and a changing sense of religion. The perception of the wolf, which emerged in the epic chosen by the Turkic tribe, will be examined around the valuation of the wolf. Oğuz Kagan-Tureyis Legend and Altay, Kyrgyz, Hakas, Nogay, Tıva, The Kazakh, and Sagay saga are selected as examples. The study uses the text/content analysis method. The wolf motif in the narrations has been evaluated from various angles, and the change in the perspective of society in the wolf has been interpreted. In the old Turkish world of thought, wolf, who was considered to be inaccessible or untouchable, was a great asset to the mystical beliefs and took part in the texts with a value transformation. The sacred wolf has eventually replaced it with a different perception of the wolf, and the cult animal has now become commonplace. In this context, first, the place and importance of the wolf in the old Turkish religious, social and cultural life will be conveyed, and then the wolf phenomenon in the epics will be presented to the attention of the reader. Thus, the value transformation of the wolf; hunting, its relationship with the underground, the element of analogy in negative events, its connection with evil spirits, the part of the wild nature and the animal phenomena that disturb the peace will be examined.