HEALTH SCIENCES RESEARCH PAPERS, İbrahim ÇALTEKİN,Melike ÇALTEKİN, Editör, Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara, ss.1-9, 2019
ÖZET
İn
situ hibridizasyon (ISH) tekniği 1969 yılında tanımlanmış, 1981’de RNA
molekülüne uygulanmıştır. Belirli bir nükleik asit dizisinin hücre içerisinde
ya da dokuda bulunduğu yeri tespit etmek amacıyla kullanılan bu teknik; özel
RNA veya DNA dizilerine bağlanabilen, tamamlayıcı ve işaretli RNA/DNA nükleik
asit ipliklerinin kullanıldığı (melezleme) hibridizasyon metodudur. Bu yöntemle
nükleik asitlerin kendi hücresel ortamlarında görüntülenmeleri sağlanır.
İn
situ hibridizasyon tekniği hücre ve doku kesitlerine, yaymalara ya da mitozda
dağılmış kromozomlara doğrudan uygulandığında in situ hibridizasyon adını alır. Bu yöntem hücrede özgül bir DNA
dizisi (bir gen ya da genin bir bölümü) bulunması durumunda, özgül bir genin
okunduğu hücrelerin hangileri olduğunu belirlemek ya da özgül bir kromozomda
bulunan bir genin yerini saptamak için idealdir.
Uygun koşullar altında, tek iplikli nükleik
asit moleküllerinin tamamlayıcı dizileri ile eşleştirilerek hibrit moleküller
oluşturulması temeline dayanan bu yöntem ile DNA veya RNA molekülleri
üzerindeki dizilerin belirlenmesi sağlanır. Histolojik dokularda hedef mRNA’nın
işaretlenmiş nükleik asit probuyla hibridizasyonu sağlanarak dengeli hibridler
oluşturulur ve bu sayede probun yerinin görünür olması sağlanırken, sitolojik preparatlarda;
DNA dizilerinin veya genlerin kromozomlar üzerinde direkt yerleşimine olanak
tanır. Bu yöntemle ayrı türlerdeki hücre gruplarındaki gen anlatımı
çalışmalarında kesin çıkarımlar yapmak mümkündür.
Günümüzde toksikolojik çalışmalarda,
kanser araştırmalarında ve kromozom anomalilerinin tespitinde genetik tanı yöntemi olarak tercih
edilen ve moleküler genetik analizler çok daha hassas olan bu teknik ile
minimal rezidüel hastalık (MRD) durumunu saptamak da mümkün olabilir.
Anahtar
Kelimeler: Moleküler Yöntem, İn Situ, FISH