Din Bilim İlişkisi:Tefsir Sempozyumu Bildiriler 23-24 Kasım 2018


Creative Commons License

Dağ M. (Editör)

Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum, 2019

  • Yayın Türü: Kitap / Bildiri Kitabı
  • Basım Tarihi: 2019
  • Yayınevi: Atatürk Üniversitesi Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Erzurum
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mahiyeti, epistemolojik kaynağı ve işlevlerinin niteliği ve içeriği bakımından din bilim ilişkisi kadim bir tartışmadır. Bu tartışma modern dönemde bilimin baş döndürücü gelişimine bağlı olarak daha bir dinamizm kazanmıştır. Buna bağlı olarak din ve bilim arasındaki ilişkinin nasıl ve nereye kadar olması gerektiği konusu günümüz İslam dünyasının da en önemli tartışma konusudur. Bu tartışmalar neticesinde genelde din bilim ilişkisi özelde ise Kur’an bilim ilişkisine dair “çatışmacı, karşıt, ilişkisel ve onaylayıcı” şeklinde dört ana tutum ortaya çıkmıştır. Çatışmacı-karşıt ve onaylayıcı tutum, bu tartışmalarda ve çalışmalarda öne çıkan yaklaşım biçimleridir. Onaylayıcı tutum, dünyada İslam’ın insanlığın her sorununa çare sunduğunu, bunun doğal sonucu olarak da Kuran’ın içinde her türlü bilgiyi barındırdığı düşünmektedir. Böyle bir düşünce biçimi, doğal olarak din-bilim ilişkisinde hiyerarşik bir model önermekte ve dini gerekirse bilimsel çalışmaların sonuçlarını denetleyecek biçimde daha yukarıda konumlandırmaktadır. Çatışmacı-karşıt tutum ise dinin bilim ile ya da bilimin din ile mutlak olarak uyuşmaz olduğunu ve birbirlerini dışladıklarını öne çıkaran yaklaşımdır. Din ve bilimin birbirlerinden çok farklı olduklarını kendi alanları içinde geçerliğe sahip olmakla beraber her ikisini ayrıştırılmasının gerektiğin düşünür. Çünkü her iki alan kaynakları, mahiyeti, ve yöntemi bakımından birbirleriyle asla uyuşmazlar. Bu iki yaklaşıma göre gerek İslam dünyasında ve gerekse Batı dünyasında ciddi bir birikim ve literatür oluşmuştur.

İşte bu birikim, Atatürk Üniversitesi BAP birimi tarafından desteklenen projeyle gerçekleştirilen “Din Bilim İlişkisi: Tefsir” sempozyumunda tüm yönleriyle, tüm alanlarıyla ve tüm paydaşlarıyla tartışmaya açılmıştır. Din Bilim İlişkisi: Tefsir isimli Bap projesinin onaylanması akabinde gerekli bilgilerin yer aldığı afiş ve web sitesiyle sempozyum ilanına çıkılmıştır. Başvuruların değerlendirilmesi sonucunda farklı alanlardan akademisyenlerin tebliğleri kabul edilmiştir. 11 tebliğin sunulduğu sempozyum 23-24 Kasım 2018 tarihlerinde açılış konferansı ve üç oturum şeklinde Atatürk Üniversitesi Nene hatun Kültür merkezinde yaklaşık 500 katılımcının iştirakiyle gerçekleştirilmiştir. Açılış konferansında, Kur’an bilim ilişkisinin temelini de oluşturan din bilim ilişkisi, tarihi, ilmi ve teknik alanlarıyla dinleyicilere aktarılmıştır. Birinci oturumda geçmişten günümüze bilimsel tefsirin geçerliliği, mahiyeti, imkan ve sınırları, meseleye olumlum ve olumsuz yaklaşan tefsir akademisyenleri tarafından ele alınmıştır. İkinci oturumda Kur’an’ın fen/pozitif bilimlerin verileriyle okunması konusu pozitif bilimler sahasında uzman akademisyenlerce tartışılmıştır. Üçüncü oturumda ise Kur’an’ın sosyal bilimlerin verileriyle okunmasının imkanı sosyal bilimler alanında uzman akademisyenler tarafından değerlendirilmiştir. Kapanış ve değerlendirme oturumunda da sempozyum konuları genel hatlarıyla özetlenmiştir. Tebliğ sunan akademisyenlerden alınan metinler, “Din Bilim İlişkisi: Tefsir Sempozyumu Bildiriler 23-24 Kasım 2018” isimli kitapta bir araya getirilerek yayımlanmasıyla bilim dünyasına sunulmuştur.

Çözüme yönelik bu yaklaşımdan hareketle icra edilen sempozyumda, meselenin sadece dini verilerle veya metodolojisiyle değil, bilimin verileri veya metodolojisiyle okunma imkanının olup olmadığı masaya yatırılmıştır. Böylece sadece ilahiyatçıların bakışıyla değil, farklı alanlardan bilim uzmanlarının da yaklaşım biçimi dikkate alınarak konu değerlendirilmiştir. Bu bağlamda sempozyumda ilahiyatçılarla farklı alanlardan bilim uzmanları bir araya getirilerek Kur’an’ın hem sosyal ve fen bilimlerinin verileriyle okunmasının imkânı tartışılmış hem de ilahi hitabın bilimsel gelişmelere kaynaklık ettiği veya telmihte bulunduğu hususu sorgulanmıştır. Sempozyumda Kur’an’ın bilimsel verilerle okunmasının mümkün olduğu ancak bunun ilgili alandaki bilim uzmanlarından yardım alınarak yapılabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla ilahiyat uzmanlarıyla bilim uzmanlarının multidisipliner metot çerçevesinde bir araya gelmesinin gerekliliği hususu bu sempozyumun ortaya koyduğu en önemli sonuçtur.

THE RELATIONSHIP BETWEEN RELIGION AND SCIENCE: TAFSIR

The relationship between religion and science is an ancient discussion in terms of its essence, epistemological source, and the quality and the content of its functions. This discussion has become a more dynamic one depending on the unprecedented development of science in modern times. Accordingly, the issue of how and to what extent this relationship should be maintained has been one of the most significant topics of discussion in today’s Islamic world. As a result of these discussions, there have appeared four basic attitudes towards the relationship between religion and science, in general; the relationship between Quran and science, in particular, which are “conflicting, opposing, relational and confirmatory.” Conflicting-opposing and confirmatory attitudes are the outstanding approaches in these discussions and studies. Confirmatory attitude proposes that Islam provides solutions to every kind of problems of humanity in the world, and as a natural result of this, Quran contains any kind of information. Such a way of thinking naturally suggests a hierarchical model in the relationship between religion and science and places religion in a higher position to control the results of scientific studies, if need be. However, conflicting-opposing attitude is the approach which emphasizes that religion is absolutely incompatible with science or vice versa and that they both exclude the other. It believes that although they have validity in their own fields, religion and science are rather different from each other and they should be separated. Because both fields are never compatible with each other in terms of their resources, essence and method. According to these two approaches, there occurred a large amount of literature and extensive accumulation of knowledge both in the Western and the Islamic world.

This accumulation of knowledge was discussed with all aspects, fields and stakeholders in "The Relationship between Religion and Science: Tafsir" symposium, which was held within a project supported by Atatürk University BAP unit. Right after the approval of BAP project named as The Relationship between Religion and Science: Tafsir, the symposium was announced by posters and a website including the necessary information. As a result of the evaluation of the applications, the papers of academics from different fields were accepted. The symposium, where 11 papers were presented, was held on 23-24 November 2018 with an opening conference and three sessions with the participation of approximately 500 attendees in Atatürk University Nene Hatun Culture Centre. At the opening conference, the religion-science relationship, which also forms the basis of the Qur'an and science relationship, was conveyed to the audience with its historical, scientific and technical aspects. In the first session, the validity, essence, potentials and limitations of scientific tafsir from the past to the present were handled by tafsir academics with a positive or a negative attitude towards the issue. In the second session, the issue of interpreting the Qur'an with the data of science / positive sciences was discussed by academics who are experts in the field of positive sciences. In the third session, the probability of interpreting the Quran with the data of the social sciences was evaluated by academics who are experts in the social sciences. In the closing and evaluation session, the topics of the symposium were summed up in general. The texts received from the academics who presented the paper were presented to the scientific world after they were gathered and published in the book titled “The Relationship between Religion and Science: Tafsir Symposium Papers November, 23 and 24, 2018”.

 In the symposium, which was carried out with the solution-oriented approach mentioned above, it was discussed whether the issue could be interpreted not only with religious data or methodology, but also with the data or methodology of science. Thus, the subject was evaluated not only by regarding the views of theologians but also by considering the approach of scientists from different fields. In this context, theoreticians and scientists from different fields were brought together in the symposium and both the probability of interpreting the Qur'an with the data of social and positive sciences was discussed and it was questioned whether the divine scripture was a source of or a reference to the scientific developments. In the symposium, it was concluded that it is possible to read the Qur'an with scientific data, but this can be accomplished with the help of science experts from the relevant field. Therefore, the most significant conclusion of this symposium is the necessity that the theologians and scientists come together within the framework of multidisciplinary method.