Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, sa.122, ss.249-265, 2021 (Hakemli Dergi)
Delilik kavramı gerek zihinsel gerek bedensel olarak bir
eksiklik, bir yetersizlik veya bir hastalık olarak nitelendirilen kültürel bir
terimdir. Yüzyıllardır tartışılan ve toplumsal kabullerin bir kriteri haline
gelen bu kavram, her ne kadar zihinsel bir bozukluk olsa da belirli tarihsel
aralıklarda büyü veya şeytani özelliklerle eşleştirilerek yorumlanmıştır.
Dışlanmışlığın ve akıldışılığın çağrışımlarını içeren delilik kavramı,
özellikle Aydınlanma gibi akla dayalı bir dönemden sonra modernizm karşıtı bir
düzene uymama olarak değerlendirilmiştir.
Dolayısıyla bu kavram çağrışımları nedeniyle metaforik olarak sanatın
biçimsel ifadesinin bir parçası olmuştur. Delilik kavramının ve çağrışımlarının
metafor olarak incelenip eserler üzerinden çözümlemelerinin yapıldığı bu
çalışmada, tüm görsel ve kuramsal dizgelerin okunabilmesini sağlayan yani bir
metnin, görüntü, sözcük ya da bir imgenin ifade ettiği anlamın oluşmasına
olanak tanıyan göstergebilimden de yararlanılarak kavramın disiplinler arası
yaklaşımları incelenmiştir. Çalışmanın amacı kapsamında sanatçılar ve resim,
seramik ve heykel alanında ki yapıtları incelenerek delilik kavramının farklı
alanlarda biçimsel çözümlemesi, kavramın izole edilme, uyum, denge, dışarıda
bırakılma, ötekileştirme, kapatılma ve kısıtlama gibi metaforik çağrışımları
üzerinden yapılmıştır.