Berkli Y., Kurt Ş.
4. Uluslararası Felsefe, Eğitim, Sanat ve Bilim Tarihi Sempozyumu, 14-18 Nisan 2021- Muğla 4 th International Symposium on Philosophy, Education, Arts and History of Science, April 14-18, 2021 - Muğla, Muğla, Türkiye, 14 Nisan 2021, cilt.1, ss.57-68, (Tam Metin Bildiri)
-
Yayın Türü:
Bildiri / Tam Metin Bildiri
-
Cilt numarası:
1
-
Doi Numarası:
10.34189/asbd.8.24.001
-
Basıldığı Şehir:
Muğla
-
Basıldığı Ülke:
Türkiye
-
Sayfa Sayıları:
ss.57-68
-
Atatürk Üniversitesi Adresli:
Evet
Özet
Bir bilim dalı olarak bilinen restorasyon; eserlerin yapıldığı dönemdeki özelliklerini
koruyarak gelecek nesillere aktarılması için yapılan müdahalelerdir. Aynı zamanda, yapılan
tamir ve tadilatların koruma altına alınarak eserin sağlam bir şekilde sürdürülebilirliğinin
sağlanmasıdır. Tarihi eserlerin korunması ve onarımı çeşitli dönemlerde ilgili kurumlar
tarafından yapılmış ve yapılmaktadır. Bu kurumlar; Üniversiteler, Belediyeler ve Vakıflar
Genel Müdürlüğüdür. Vakıflar Bölge Müdürlüğünce yapılan restorasyon çalışmaları
içerisinde mülkiyeti vakıflara ait olan ahşap direkli camiler onarım ve yenileme çalışmaları
kapsamında yer almaktadır. Cami mimarisinde ahşap malzeme erken devirlerden beri
kullanılmaktadır. Ahşap, çeşitli yapıların pencere ve kapı kanatlarında, korkuluklarda,
şebekelerde, cami minberlerinde, kürsülerde, sanduka ve rahlelerde kullanıldığı gibi ‘’ahşap
direkli camiler’’ olarak adlandırılan camilerin, sütun, sütun başlığı, konsol ve kirişlerinde
geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Bu kadar geniş bir yelpazede kullanım alanı olan bu
malzemenin çeşitli dönemlerde ahşap direkli ve düz tavanlı camiler şeklinde inşa edildiği
bilinmektedir. Zaman içerisinde ahşapların çürümesi, üzerlerinin yağlı boya ile boyanması
gibi sebeplerle orijinal ahşap doku zarar görmüştür. Vakıflar Bölge Müdürlüğünün yapmış
olduğu restorasyonlarda temel alınan şey sanat eserlerini kullanılan malzeme, teknik ve
yöntemlerle özgün hallerine kavuşturmak ve yapılan müdahalelerde aslına sadık kalmaktır.
Yenileme ve onarımı yapılan tarihi eserler bu temellere bağlı olarak yapılsa da çevrenin
iklim koşullarının dikkate alınmaması, restorasyonu gerçekleştirilen camilerin belirli
dönemlerde kontrollerinin yapılmaması, iç mekânların ısıtılamaması gibi bir takım
sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bir yapıyı işlevsel olarak yaşatmak, örnek olarak bir caminin
ibadet fonksiyonunu görmesine devam ettirecek müdahalelerde bulunmak, onu tarihi bir
belge olarak korumaya yetmez. Bu nedenle de ülkemizde tamir niteliğindeki restorasyonlar,
tarihi korumak için yapılması gereken bilimsel restorasyon olmaktan çok uzak düşmektedir.
Erzurum’da 17 ile 19. yüzyıllar arasına tarihlendirilen, yenileme ve onarım çalışmaları
gerçekleştirilen Kasım Paşa Camii, Yukarı Habip Efendi Camii ve İhmal Camii’nin
restorasyon öncesi ve sonrası durumları karşılaştırılarak gerçekleştirilen müdahalelerin
aslına sadık kalınarak yapılıp yapılmadığı, restorasyon çalışmalarının neler olduğu ve
camilerde görülen sorunlar konumuz kapsamında ele alınarak incelenmiştir.