Orta Asya ve Kafkasya’daki Türk Ülkelerinin Milli Marşlarının Karşılaştırmalı Tema Analizi


Creative Commons License

Aktaş H. E.

ULUSLARARASI İSTİKLÂL MARŞI’NIN KABULÜNÜN 100. YILI ve TÜRK DÜNYASI EDEBİYATLARINDA HÜRRİYET FİKRİ SEMPOZYUMU, Erzurum, Türkiye, 18 - 19 Haziran 2021, cilt.1, ss.41-62

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Erzurum
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.41-62
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Milli marşlar bilhassa ulus-devletler döneminde ülkelerin milli varlığını temsil eden en temel sembollerden biri olmuştur ve genellikle temel milli sembollerden bir diğeri olan bayrakla birlikte değerlendirilmiştir. Bu çalışmada Orta Asya ve Kafkasya’daki Türk cumhuriyetlerinin milli marşlarının karşılaştırmalı tema analizi yapılmaya çalışılmıştır. Öncelikle her bir ülkenin marşının doğru çevirisi verilmeye çalışılmış, daha sonra da marşın muhtevası tematik olarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise ülke marşlarındaki temalar karşılaştırılmış ve tarihi bağlam içerisinde mukayeseli bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçların belirlenmesinde siyasi tarih, siyaset bilimi, siyaset felsefesi, siyasi ideolojiler ve siyasi kültür gibi farklı alanlardaki kavram ve imajlardan yararlanılmıştır. Yapılan analizlerde Türki cumhuriyetlerden Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan milli marşlarının barış, özgürlük, dostluk, halk, ilerleme, gibi bazı kavramlarla ilgili vurgularının, sosyalist geçmişin izlerini taşıdığı tespit edilmiş, bu marşların milli bir tarih bilincinden ve gelecek tasavvurundan uzak şekilde pasif bir milli hüviyet göstermesinin ise geniş Rus siyaset ve paradigmasının etkisi olduğu değerlendirilmiştir. Bağımsızlık sonrasında milli marşlarda milli kimlik ve kültüre uygun bir içerik dönüşümünün gerçekleşmemesi de bu ülkelerdeki siyasi ve entelektüel elitin Sovyetler Birliği döneminde şekillenen zihniyet yapılarının devam etmesiyle açıklanmaktadır. Azerbaycan milli marşı ise Sovyet siyasi hâkimiyetinden ve kültürel nüfuzundan önce ve bağımsızlık mücadelesi verilen bir dönemde yazılmış olması itibariyle milli bir ruha ve bilince dayandığı neticesine ulaşılmıştır.