Pnömokokal Menenjit Komplikasyonu Olarak Serebral Venöz Trombüs


Creative Commons License

Vural Z. S., Alay H., Kesmez Can F., Albayrak A., Özden K., Akça D.

11. Türkiye EKMUD Bilimsel Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 3 - 07 Mayıs 2023, ss.199

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Girne
  • Basıldığı Ülke: Kıbrıs (Kktc)
  • Sayfa Sayıları: ss.199
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Akut menenjit olgularında en sık görülen etkenlerden biri Streptococcus pneumnia’dır. Pnömokokal menenjitler otit, sinüzit veya mastoidit gibi enfeksiyon odaklarından komşuluk yoluyla veya etken bakterinin hematojen yolla santral sinir sistemine ulaşması sonucu gelişebilir. Mortalite ve morbidite oranı diğer bakteriyel menenjitlere göre daha yüksektir. İntrakraniyal ve sistemik komplikasyonlar gelişebilir.

Olgu: Bilinen kronik hastalığı olmayan, 37 yaşında kadın hasta, 2 gündür olan ve giderek artan bilinç bulanıklığı, anlamsız konuşma, çevresine ilgisizlik şikayetleriyle acil servise başvurdu. Genel durumu kötü, kısmi oryante koopere; ense sertliği, kerning ve brudzinski pozitif olan hastaya santral sinir sistemi ön tanısı ile lomber ponksiyon planlandı. BOS basıncı yüksek, mikrprotein 731 mg/dl, glukoz 0,2 mg/dl (eş zamanlı kan glukozu 115 mg/dl) olarak tespit edildi. Mikroskopik incelemesinde 380 pmnl/mm3 , 60 lenfosit/mm3 , 3000 eritrosit/mm3 görüldü. Gram-boyamasında Gramolumlu diplokoklar saptandı. Kan tetkiklerinde beyaz küre 15400/mcl, nötrofil oranı %88, CRP 377 mg/l idi. Bakteriyel menenjit tanısıyla enfeksiyon hastalıkları kliniğine interne edildi. Seftriakson 2x2 gr, vankomisin 2x1 gr, mannitol ve deksametazon tedavileri başlandı. PCR sonucu ve BOS kültürü üremesi S. pneumoniae olarak sonuçlandı. Yatışında çekilen difüzyon MR’sinde patoloji görülmezken; beyin BT’sinde bilateral maksiller sinüste ve ethmoid hücrelerde sinüzit ile uyumlu bulgular saptandı. Solunum sıkıntısı da mevcut olan hastanın toraks BT’sinde bilateral pnömonik infiltrasyon alanları görüldü (Şekil 1a). EEG’de her iki hemisferde teta frekansında yavaş dalgalar izlendi. Hastaya tedavisinin 5. gününde yapılan kontrol LP’de mikroprotein: 101 mg/dl, glukoz 2 6 mg/dl (eş zamanlı kan glukozu: 173 mg/dl) olarak tespit edildi; mikroskopik incelemesinde 150 pmnl/mm3 , 310 lenfosit/mm3 saptandı. Şuuru açık, oryante ve koopere olan hastanın vital bulguları stabil idi. Kan tetkiklerinde beyaz küre 12000/mcl, nötrofil yüzdesi %88, CRP: 66 mg/l olarak saptandı. Tedavisinin 12. gününde 38,6 °C’ye varan ateşi olup ani bilinç kaybı gerçekleşen hastanın MR venografisinde serebral venöz tromboz saptandı (Şekil 1b), nörolojiye konsülte edildi. Vitallerin kötüleşmesi üzerine hasta entübe edilerek anestezi yoğun bakıma devredildi.

Sonuç: Bakteriyel menenjitlerde intrakraniyal komplikasyonlar görülebilir. Serebral ven trombüsü, çok sık rastlanan bir serebrovasküler olay olmamasına rağmen, bakteriyel menenjitlerde, özellikle pnömokokal menenjitte akılda bulundurulması gereken ciddi bir komplikasyondur.