Covid 19 Salgınında Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması Kurumunun Rolü


Creative Commons License

Avci P.

IV. Uluslararası Tıp Hukuku Kongresi, İzmir, Türkiye, 8 - 10 Ocak 2021, ss.1-20

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-20
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


Covid 19 Salgınında Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması Kurumunun Rolü


                                                                                                            Dr. Pınar AVCİ *


 


   ÖZET


Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid 19’un  pandemi olarak duyurulması ile birlikte söz konusu hastalığı ağır tehlike arz eden, salgın ve bulaşıcı bir hastalık olarak nitelendirmek mümkün olmuştur.  Bu salgın hastalığa karşı ülkemizde de birçok önlem alınmıştır. Salgın hastalıklara karşı toplumu korumak için alınan tedbirler kanunlarımızda yer almaktadır. Ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık taşıyan kişinin özgürlüğünün kısıtlanması da bu tedbirlerden biridir. Kişinin özgürlüğünün toplumu koruma amacıyla kısıtlanması amacını güden koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlaması kurumu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesindeki düzenlenme ile hukukumuza girmiştir. Bir vesayet tedbiri olarak düzenlenen kurum kişisel korumaya ihtiyaç duyan kişilerin bir kuruma yerleştirilmeleri esasına dayanmaktadır. Buna göre;  toplum için tehlike arz eden akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biri nedeniyle her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu koruma amacıyla özgürlüğü kısıtlanacak kişinin ergin olmasını aramıştır. Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması toplum için tehlike oluşturan kişiler hakkında söz konusu olduğundan, ilgili herkes, kısıtlama talebinde bulunabilir. Kısıtlama kararı verme yetkisi, kural olarak, kısıtlanacak kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine aittir. Covid 19 gibi bir salgın hastalık söz konusu olduğunda uygulanacak tedbirler içinde koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması kurumunun olup olmayacağı ve bu kurumun gerektirdiği tedbirlerin uygulanabilirliği değerlendirilmelidir.


 


Anahtar Kelimeler:


Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, Ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık, Vesayet


 


*Yazar; Pınar Avci, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr.,

Covid 19 Salgınında Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması Kurumunun Rolü

                                                                                                            Dr. Pınar AVCİ *

 

   ÖZET

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid 19’un  pandemi olarak duyurulması ile birlikte söz konusu hastalığı ağır tehlike arz eden, salgın ve bulaşıcı bir hastalık olarak nitelendirmek mümkün olmuştur.  Bu salgın hastalığa karşı ülkemizde de birçok önlem alınmıştır. Salgın hastalıklara karşı toplumu korumak için alınan tedbirler kanunlarımızda yer almaktadır. Ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık taşıyan kişinin özgürlüğünün kısıtlanması da bu tedbirlerden biridir. Kişinin özgürlüğünün toplumu koruma amacıyla kısıtlanması amacını güden koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlaması kurumu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesindeki düzenlenme ile hukukumuza girmiştir. Bir vesayet tedbiri olarak düzenlenen kurum kişisel korumaya ihtiyaç duyan kişilerin bir kuruma yerleştirilmeleri esasına dayanmaktadır. Buna göre;  toplum için tehlike arz eden akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biri nedeniyle her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu koruma amacıyla özgürlüğü kısıtlanacak kişinin ergin olmasını aramıştır. Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması toplum için tehlike oluşturan kişiler hakkında söz konusu olduğundan, ilgili herkes, kısıtlama talebinde bulunabilir. Kısıtlama kararı verme yetkisi, kural olarak, kısıtlanacak kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine aittir. Covid 19 gibi bir salgın hastalık söz konusu olduğunda uygulanacak tedbirler içinde koruma amaçlı özgürlüğün kısıtlanması kurumunun olup olmayacağı ve bu kurumun gerektirdiği tedbirlerin uygulanabilirliği değerlendirilmelidir.

 

Anahtar Kelimeler:

Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması, Ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık, Vesayet

 

*Yazar; Pınar Avci, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr.,