Etambutolle tetiklenen likenoid ilaç erüpsiyonu


Solak Esen B., Melikoğlu M.

29. Ulusal Dermatoloji Kongresi 2021, Antalya, Türkiye, 19 - 24 Ekim 2021, ss.261-264, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.261-264
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ETAMBUTOLLE TETİKLENEN LİKENOİD İLAÇ ERÜPSİYONU

GİRİŞ

Likenoid ilaç erüpsiyonları; antimalaryaller, tiazidler, imatinib gibi çeşitli ilaçların sistemik alımı veya kontakt teması ile tetiklenen nadir görülen kutanöz advers reaksiyonlardır(1). Genellikle idiopatik liken planusa göre yaşlı kişilerde ve ilaç alımını takiben haftalar hatta ayları bulan latent dönem sonrası ortaya çıkar(2). Likenoid ilaç erüpsiyonları ve idiopatik liken planus olguları oldukça benzer histopatolojik bulgular gösterir(3). Histopatolojik olarak likenoid ilaç reaksiyonu tanısı net olarak konulamaz(3). Likenoid ilaç erupsiyonu tanısı anamnezde şüpheli ilacın kullanımıyla tetiklenmesi,  kesilmesiyle gerilemesi ve histopatolojik bulguların bir arada değerlendirilmesiyle konulabilir(4).

AMAÇ

Antitüberküloz ilaçlara bağlı çok sayıda kutanöz ilaç reaksiyonu bildirimi mevcuttur. Likenoid ilaç erupsiyonları  bildirimlerin %10’ nunu oluşturmaktadır(5). İzoniazid, etambutol, prazinamid ve rifampisin ile ortaya çıkan likenoid ilaç erüpsiyonları şimdiye kadar literatürde az da olsa mevcuttur(5). Biz de takip ettiğimiz etambutolle tetiklenen likenoid ilaç erüpsiyonu olgumuzla bu konuda sınırlı sayıda vaka bildirimi olan literatüre katkı sağlamayı amaçladık.

OLGU

70 yaşında bilinen akciğer tüberkülozu, benign prostat hiperplazisi tanıları olan erkek hasta polikliniğimize 15 gün önce başlayan tüm vücutta döküntü ve kaşıntı şikayeti ile başvurdu. Dermatolojik muayenesinde yüzde, gövdede ve ekstremitelerde yaygın şekilde lokalize skuamlı viyolose renkli papüler plak lezyonları mevcuttu. Oral mukoza muayenesi normaldi.  Hastanın anamnezinde 2,5 ay önce akciğer tüberkülozu tanısıyla 4’lü antitüberküloz tedavi başlandığı, tedavi başlandıktan yaklaşık 2 ay sonra döküntülerinin ortaya çıktığı öğrenildi. Kaşıntı şikayeti nedeni ile 10 gün kadar önce tüm antitüberküloz ilaçlarının göğüs hastalıkları tarafından kesildiği belirtildi. Hastanın kolundan 4 mm’lik punch biyopsi alındı. Biyopsi sonucu likenoid ilaç erüpsiyonu, liken planus ile uyumlu olarak raporlandı. Hasta likenoid ilaç erüpsiyonu tanısıyla göğüs hastalıkları bölümü ile ortaklaşa takip edilmek üzere servisimize yatırıldı. Hasta servisimizde takibe alındığında 15 gündür herhangi bir antitüberküloz tedavi almıyordu, topikal steroid ve antihistaminik tedavisi yatışından önce başlanmıştı. Lezyonları eskiye nazaran bir miktar solmuş, kaşıntısı ise eskisinden az olmakla birlikte devam ediyordu. Hastaya izoniazid kullandığı 2 ay boyunca piridoksin takviyesi yapılmamıştı. Likenoid ilaç erüpsiyonu öncelikli olarak  literatürde vakaların daha çok izoniazid ile bildirilmesi ve piridoksin takviyesinin yapılmaması nedeni ile izoniazide bağlı düşünüldü. Göğüs hastalıklarının önerisi ile ilk olarak hastaya rifampisin 600 mg 1x1 başlandı. Hasta 1 hafta kadar rifampisin ile takip edildikten sonra herhangi bir reaksiyon olmaması ile tedavisine etambutol 1000 mg 1x1 eklendi. Etambutol tedavisinin başlaması ile hastanın kaşıntıları ertesi gün çok fazla arttı , hastanın hemogramında %6 (590) ‘ya kadar gerileyen eozinofilisi 2 gün sonra %40 (4600)’a  yükseldi. Hastanın etambutol tedavisi ertesi gün kesildi ve göğüs hastalıklarına danışıldı. Hastaya izoniazid 100 mg başlanması 3 günde bir dozun 100 mg arttırılarak 300 mg’a çıkarılması önerildi. Hastanın etambutol kesildikten ve izoniazid başlandıktan sonra 14. günde eozinofilisi %13 (1100) ‘e kadar gerilemiş ve lezyonları aktifliğini yitirmişti. Hasta rifampisin ve izoniazid tedavisiyle göğüs hastalıklarınca 4 ay takip edilmek üzere taburcu edildi. Hastanın takiplerinde 2 ay sonrasında döküntüleri tama yakın gerilemişti.

SONUÇ:

Tüberküloz ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler için büyük bir sağlık problemidir. Türkiye’de sıklığı 100000 kişide 30-40 olarak düşünülmektedir(6). Ülkemizde ve dünyada birçok hasta antitüberküloz  ilaç kullanmaktadır. Bu açıdan antitüberküloz ilaçların advers reaksiyonları konusunda dikkatli olunmalıdır. Biz de etambule bağlı likenoid ilaç erüpsiyonu olgumuzla sınırlı sayıda olgu bildirimi olan literatüre katkı sağlamayı amaçladık.

ETAMBUTOLLE TETİKLENEN LİKENOİD İLAÇ ERÜPSİYONU

GİRİŞ

Likenoid ilaç erüpsiyonları; antimalaryaller, tiazidler, imatinib gibi çeşitli ilaçların sistemik alımı veya kontakt teması ile tetiklenen nadir görülen kutanöz advers reaksiyonlardır(1). Genellikle idiopatik liken planusa göre yaşlı kişilerde ve ilaç alımını takiben haftalar hatta ayları bulan latent dönem sonrası ortaya çıkar(2). Likenoid ilaç erüpsiyonları ve idiopatik liken planus olguları oldukça benzer histopatolojik bulgular gösterir(3). Histopatolojik olarak likenoid ilaç reaksiyonu tanısı net olarak konulamaz(3). Likenoid ilaç erupsiyonu tanısı anamnezde şüpheli ilacın kullanımıyla tetiklenmesi,  kesilmesiyle gerilemesi ve histopatolojik bulguların bir arada değerlendirilmesiyle konulabilir(4).

AMAÇ

Antitüberküloz ilaçlara bağlı çok sayıda kutanöz ilaç reaksiyonu bildirimi mevcuttur. Likenoid ilaç erupsiyonları  bildirimlerin %10’ nunu oluşturmaktadır(5). İzoniazid, etambutol, prazinamid ve rifampisin ile ortaya çıkan likenoid ilaç erüpsiyonları şimdiye kadar literatürde az da olsa mevcuttur(5). Biz de takip ettiğimiz etambutolle tetiklenen likenoid ilaç erüpsiyonu olgumuzla bu konuda sınırlı sayıda vaka bildirimi olan literatüre katkı sağlamayı amaçladık.

OLGU

70 yaşında bilinen akciğer tüberkülozu, benign prostat hiperplazisi tanıları olan erkek hasta polikliniğimize 15 gün önce başlayan tüm vücutta döküntü ve kaşıntı şikayeti ile başvurdu. Dermatolojik muayenesinde yüzde, gövdede ve ekstremitelerde yaygın şekilde lokalize skuamlı viyolose renkli papüler plak lezyonları mevcuttu. Oral mukoza muayenesi normaldi.  Hastanın anamnezinde 2,5 ay önce akciğer tüberkülozu tanısıyla 4’lü antitüberküloz tedavi başlandığı, tedavi başlandıktan yaklaşık 2 ay sonra döküntülerinin ortaya çıktığı öğrenildi. Kaşıntı şikayeti nedeni ile 10 gün kadar önce tüm antitüberküloz ilaçlarının göğüs hastalıkları tarafından kesildiği belirtildi. Hastanın kolundan 4 mm’lik punch biyopsi alındı. Biyopsi sonucu likenoid ilaç erüpsiyonu, liken planus ile uyumlu olarak raporlandı. Hasta likenoid ilaç erüpsiyonu tanısıyla göğüs hastalıkları bölümü ile ortaklaşa takip edilmek üzere servisimize yatırıldı. Hasta servisimizde takibe alındığında 15 gündür herhangi bir antitüberküloz tedavi almıyordu, topikal steroid ve antihistaminik tedavisi yatışından önce başlanmıştı. Lezyonları eskiye nazaran bir miktar solmuş, kaşıntısı ise eskisinden az olmakla birlikte devam ediyordu. Hastaya izoniazid kullandığı 2 ay boyunca piridoksin takviyesi yapılmamıştı. Likenoid ilaç erüpsiyonu öncelikli olarak  literatürde vakaların daha çok izoniazid ile bildirilmesi ve piridoksin takviyesinin yapılmaması nedeni ile izoniazide bağlı düşünüldü. Göğüs hastalıklarının önerisi ile ilk olarak hastaya rifampisin 600 mg 1x1 başlandı. Hasta 1 hafta kadar rifampisin ile takip edildikten sonra herhangi bir reaksiyon olmaması ile tedavisine etambutol 1000 mg 1x1 eklendi. Etambutol tedavisinin başlaması ile hastanın kaşıntıları ertesi gün çok fazla arttı , hastanın hemogramında %6 (590) ‘ya kadar gerileyen eozinofilisi 2 gün sonra %40 (4600)’a  yükseldi. Hastanın etambutol tedavisi ertesi gün kesildi ve göğüs hastalıklarına danışıldı. Hastaya izoniazid 100 mg başlanması 3 günde bir dozun 100 mg arttırılarak 300 mg’a çıkarılması önerildi. Hastanın etambutol kesildikten ve izoniazid başlandıktan sonra 14. günde eozinofilisi %13 (1100) ‘e kadar gerilemiş ve lezyonları aktifliğini yitirmişti. Hasta rifampisin ve izoniazid tedavisiyle göğüs hastalıklarınca 4 ay takip edilmek üzere taburcu edildi. Hastanın takiplerinde 2 ay sonrasında döküntüleri tama yakın gerilemişti.

SONUÇ:

Tüberküloz ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler için büyük bir sağlık problemidir. Türkiye’de sıklığı 100000 kişide 30-40 olarak düşünülmektedir(6). Ülkemizde ve dünyada birçok hasta antitüberküloz  ilaç kullanmaktadır. Bu açıdan antitüberküloz ilaçların advers reaksiyonları konusunda dikkatli olunmalıdır. Biz de etambule bağlı likenoid ilaç erüpsiyonu olgumuzla sınırlı sayıda olgu bildirimi olan literatüre katkı sağlamayı amaçladık.