Çocuk Diş Hekimleri Derneği 1. Bilimsel Kongresi, İstanbul, Türkiye, 23 - 25 Mayıs 2025, cilt.1, ss.114, (Özet Bildiri)
Giriş: Malokluzyonlar, dental ve iskeletsel komponentlerin uyumsuzluğu sonucu ortaya çıkan, fonksiyonel ve estetik bozukluklara yol açan yaygın klinik problemler olarak adlandırılmaktadır. Anterior tek diş çapraz kapanış özellikle maksiller insizivlerin mandibular antagonistleriyle olan transvers ve vertikal ilişkisinin bozulmasıyla karakterizedir bununla birlikte oklüzal stabiliteyi ve periodontal sağlığı olumsuz etkilemektedir. Etiyolojisinde genetik faktörler, dental ark darlığı, sürme anomalileri veya travma gibi multifaktöriyel nedenler rol oynamaktadır. Tedavi yaklaşımı ise vakaya özgü olarak ortodontik apareyler (sabit/hareketli), ekspansiyon teknikleri veya minimal invaziv restoratif girişimler içermektedir.
Olgu Sunumu: Kalp hastalığı olan (VSD) 8 yaşındaki kız hasta kliniğimize dişlerindeki çapraşıklık nedeniyle başvurmuştur. Yapılan klinik muayenesinde #21 dişin çapraz kapanışta olduğu görülmüştür. Hastanın geri dönüşümsüz hidrokolloid ölçü maddesi aljinat (Zetalgin, Zhermack Group, Rovigo, İtalya) ile ölçüsü alındıktan sonra sert alçıdan model elde edilmiştir. Model üzerinde hastanın #21 dişine z zemberek gelecek şekilde üst çenesine essix plak planlanmıştır. Laboratuvarda üretilen aparey hasta ağızına göre uyumlamıştır. essix plağın kalınlığı oklüzyon yükseltme için gerekli açıklığı sağladığı için hastaya başka işlem yapılmamıştır. Hastaya ve ebeveynine apareyini nasıl kullanması ve nasıl temizlemesi gerektiği anlatılmıştır. Hasta 1 hafta aralıklarla kontrole çağrılmıştır. Kontroller sırasında z zemberek aktifleştirilmiştir. İstenilen miktarda overjet- overbite ilişkisi 3 hafta sonra sağlanmış ve tedavi süresi kadar hastaya pekiştirme amaçlı aparey aktifleştirilmeden kullandırılmaya devam edilmiştir. Hastanın 1 yıllık takibinde herhangi bir anterior ortodontik anomali saptanmamıştır.
Sonuç: Anterior tek diş çapraz kapanış vakalarında, hastaya özgü tedavi yaklaşımlarıyla
fonksiyonel ve estetik sonuçlar başarıyla elde edilebilmektedir. Bu olguda uygulanan tedavi
protokolü, çapraz kapanışın düzeltilmesinde etkili olmuştur. Erken teşhis ve uygun tedavi seçimi,
oklüzal stabiliteyi sağlamada ve sekonder komplikasyonları önlemede belirleyici rol
oynamaktadır