E-KEDD 2020, Muğla, Türkiye, 1 - 03 Ekim 2020
71 yaşında kadın hasta polikliniğimize halsizlik, baş dönmesi ve ölçülen kan şekerlerinde düşüklük şikayetleriyle başvurdu. Hipertansiyon ve 10 yıldır
diyabetes mellitus tanıları ile tedavi alan hastanın bilinen başka sistemik hastalığı yoktu. Hasta telmisartan 80 mg 1x1, gliklazid 60 mg 1x1 kullanmaktaydı.
Yapılan fizik muayenede BMI:22 kg/ m2 olan hastanın vital bulguları stabildi ve müsbet fizik muayene bulgusu yoktu. Bakılan rutin tetkiklerinde, açlık kan
şekeri:46 mg/ dl, Hba1c: % 7.1 olması dışında önemli özellik yoktu. Hastanın mevcut şikayetlerinin sebebi hipoglisemiye bağlanarak sulfonilüre tedavisi
kesildi. İki öğün yemek alışkanlığı olan hastaya nateglinid 2x120 mg tedavisi başlandı. Bir ay sonra tekrar değerlendirilen hastanın Hba1c: % 7.4’tü. Hasta
şikayetlerinin tamamen düzeldiğini ifade edince de mevcut tedavi ile 3 ay sonra tekrar kontrol önerildi. İnsülin sekretegog olan glinidlerin tokluk kan şekerini
düşürücü etkisi daha belirgindir. Kısa ve hızlı etkili insülin sekresyonu sağlayan ajanlardır. Rapeglinid ve nateglinid olmak üzere 2 formu vardır. Yemeklerden 15 dakika önce öğünlerden önce alınmalıdır. Kısa ve hızlı etkili olmalarının yanı sıra, kronik böbrek hastalığında kullanımı önemli avantajlarıdır. Özellikle
nateglinidin hipoglisemi riski daha düşük olduğundan yaşlılarda kullanımı güvenilir ilaçlardır. Karaciğer yetmezliği, gebelik ve laktasyonda kontrendikedir.
Yaşlılarda diyabet tedavisinde hipoglisemiden kaçınılmalıdır. Komorbid durumlar ve beklenen yaşam süresine bağlı olarak Hba1c hedefi değişmekle birlikte,
özellikle hipoglisemi yapan ilaçlardan kaçınmalı, mümkün olduğu kadar tedavi rejimleri basitleştirilmelidir.