Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.6, sa.2, ss.211-227, 2018 (Hakemli Dergi)
Sırf hareket suçlarında hareketin yapılması ile suç oluşur. Diğer bir ifadeyle suçun oluşması neticenin
varlığına bağlı değildir. Dolayısıyla sırf hareket suçlarına teşebbüs kural olarak mümkün değildir. Bununla
birlikte suçu oluşturan hareketin parçalara bölünebilmesi halinde sırf hareket suçları, teşebbüse elverişli olabilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde düzenlenen vergi kaçakçılığı suçları da
niteliği itibariyle sırf hareket suçu olarak kabul edilir. Bu noktada vergi kaçakçılığı suçlarında teşebbüsün mümkün olup olmadığı, bu suçun maddi unsuru olan hareketlerin parçalara ayrılabilip ayrılamadığı
tespitini gerekli kılar. Bu çalışmada Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen vergi kaçakçılığı suçlarının, Kanun’da yer alan hareketlerin parçalara ayrılabilme noktasında tek tek incelenmesi itibariyle teşebbüse
elverişli olup olmadığı tespit edilmeye çalışılacaktır.
The offense is made for movement at inchoate offenses, in other words, the existence of a criminal
offence depends upon the presence of result. Therefore, as a rule, the attempt to inchoate offenses
is not possible. However, in case of the movement that is made the offense can be divided into parts,
the inchoate offenses may be appropriate for the attempt. Tax evasion offenses regulated in Article
359 of the Tax Procedural Law are considered as inchoate offenses. At this point, whether the attempt
at tax evasion crimes is possible is the necessity of determining whether the movements which are the
objective elements of the offence can be divided into parts. In this study, it will be tried to determine
whether the tax evasion crimes regulated in the Tax Procedures Law are suitable for the undertaking by
examining the movements in the Law individually.