CÂHİLİYE DÖNEMİNDE ANNENİN AİLEVÎ- TOPLUMSAL KONUMU VE MERSİYE ŞİİRLERİNE YANSIYAN ANNE-OĞUL İLİŞKİLERİ ÜZERİNE SOSYO-KÜLTÜREL BİR DEĞERLENDİRME


Uzunyaylalı M. E.

ULUSLARARASI GELENEĞİN VE DEĞİŞİMİN KESİŞİMİNDE AİLE, Kars, Türkiye, 10 Ekim 2025, sa.916, ss.53-77, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kars
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.53-77
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Câhiliye toplumu, ataerkil yapısıyla tebârüz eden bir kimliğe sahiptir. Ancak döneme hâkim olan klan/aşiret kültürü içerisindeki en küçük sosyal yapı birimi olan aile özelinde annenin yeri ve itibarı, ilgili devrede “kadın” teması etrafında dillendirilen söylemlerin aksine oldukça etkili ve başat bir konuma sahiptir.  Kabile toplumunun yazılı olmayan hükümleri çerçevesinde ve edebiyat; şiir ekseninde konu değerlendirildiğinde, anne figürünün, neredeyse baba ile eşdeğer bir statüye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüksek konumun temelinde, annenin güçlü, cesur ve savaşçı erkek çocuklar dünyaya getirip onları yetiştirme işlevinin bulunduğu gözlemlenmektedir. Zira bahse konu nitelikleri hâiz erkek çocuklar, sadece ailenin izzet ve onurunu değil, aynı zamanda tüm kabilenin varlığını ve konumunu muhafaza eden aslî unsurlar olarak telakki edilmişlerdir. Dolayısıyla Câhiliye toplumunda annenin değerinin bireysel sınırları aşarak kabileler arası saygınlığın ölçütü bir noktada konumlandığını söylemek mümkündür. Annelerin ilgili devredeki bu belirleyici rolleri, Câhiliye Araplarının zihinlerinde onlara karşı duyulan derin minnettarlığın ve övgü dolu ifadelerin kaynağı olmuş, eski Araplar, anneleriyle övünmüş ve onların aile içindeki yerlerine dair farkındalıklarını her fırsatta açıkça dillendirmişlerdir. Bu bağlamda, literatürde “Anneye nispet” (النسب إلى الأم) olarak tanımlanan olgu şekillenmiş ve bu konu birçok araştırmacının özellikle birtakım Oryantalistlerin dikkatini çekmiş ve bu meseleyle özel olarak ilgilenmelerine sebep olmuştur. Bu çalışma, genel çerçevesi çizilen ilgili konunun döneme ait mersiye şiirleri vasıtasıyla, anne-oğul lirizmi zeminden hareketle edebî bir değerlendirilmesinin yapılmasını amaçlamaktadır.

The Jahiliyyah society is generally characterized by a patriarchal structure. However, within the tribal and clan-based culture that dominated the period, the position and status of the mother especially within the smallest social unit, the family was significantly more prominent and influential than commonly perceived, particularly in contrast to prevailing discourses surrounding women in that era. When examined within the framework of the tribe’s unwritten social codes and through the lens of literatüre-especially poetry-it becomes evident that the maternal figure often held a status nearly equivalent to that of the father. This elevated status stemmed primarily from the mother’s role in bearing and raising strong, courageous, and combative sons. Such sons were not only seen as the bearers of familial honor and dignity but also regarded as essential pillars for the preservation and elevation of the tribe’s overall standing. Thus, it can be argued that the value attributed to motherhood in Jahiliyyah society transcended individual recognition and was, in fact, a determinant of inter-tribal prestige and honor.

The influential roles undertaken by mothers during the Jâhiliyyah period became a source of deep gratitude and laudatory expression in the minds of pre-Islamic Arabs. These sentiments were frequently articulated, as ancient Arabs took pride in their mothers and openly acknowledged their significant position within the familial structure. Within this context, the concept known in the literature as nasab ilâ al-umm (النسب إلى الأم) emerged, attracting the attention of numerous scholars, particularly some Orientalists, who engaged with the subject in a focused and detailed manner.  This study aims to provide a literary analysis of the aforementioned phenomenon through elegiac poetry (rithā’) from the Jâhiliyyah period, focusing on the lyrical expression of mother-son relationships as a reflective medium for examining maternal prominence in early Arab society.