KURAMSAL ARAŞTIRMALAR, CANER ŞENGÜNALP,HALİL DAŞKESEN, Editör, https://www.detayyayin.com.tr/, Ankara, ss.45-60, 2023
BARBARA HEPWORTH
Serap BULAT[1] https://orcid.org/0000-0001-7074-5719
Mustafa
BULAT[2] https://orcid.org/0000-0002-2192-8508
ÖZET
Sanat toplumların geçmiş kültürlerinden esinlenir ve
yeni bir söylem
geliştirerek, gelecek kuşaklara sanat yapıtları
vasıtasıyla kalıcı
izler bırakır. Yazar konuyla bağıntılı
olarak; “Sanat, toplumun diğer alanlarındaki yaratılarıyla birlikte gelişmekte, onları
etkilemekte ve onlardan etkilenmektedir. Yeni toplumun
sanatçısı, yeni duygu ve düşüncelerini biçimlendirmede dilini yaratmada,
yeni teknik ve malzemelerden yararlanmaktadır. Bu yeni teknik ve malzemeler sanatçıyı yeni plastik dil yaratmaya
itmekte ve sanatta iki yanlı bu alışveriş
ve etkilenme hep devam etmektedir”görüşleriyle açıklık getirmektedir, Yazar sanatçıyı, “Sanatçı kimdir? sorusuna
sanatın bugün geldiği
noktayı esas alarak- verilecek çok sayıda cevap vardır. Tarihte sanatçı figürünün
ortaya çıkışına dair bir başlangıç
noktası bulmak mümkün
değildir. Elbette kolaycı akıl yürütmeyle, olma/oluş hali bağlamında düşünüldüğünde sanatçının varlığı ile sanatın ortaya çıkışının
eş zamanlı olduğu
söylenebilir. Ancak bir bilgi nesnesi
olarak sanatçının varlığının en azından adıyla kayda
geçirilmesinin tarihi sanat kadar eski değildir.”
Geçmişten
günümüze insanlığın gelişiminin yanı sıra, sosyal-ekonomik, kültürel yapıları
da sürekli olarak değişmiş ve gelişim göstermiştir. Bunlardan en büyük etki,
sürekli devinen ve değişim gösteren sosyo-ekonomilerde de gerçekleşmiştir.
İnsanlık ve teknolojiler geliştikçe bu değişim tüm hayatı ve yaşantıyı
değiştirmiştir. Sanat alanında da var olan bu değişimler, çağlara göre farklı
düşüncelerle sanat eseri yaratılmasını gerçekleştirmiş ve sanata her çağda
farklı misyon arayışlar ve farklı biçimler yüklenmiştir.
Heykel
sanatında, xx. yüz yılın başından itibaren özellikle düşünsel ve formsal
açısından, modernlik “boşluk” kavramının
temel bir terim olarak 0rtaya çıkmış olduğu görülür. Üç boyutlu plastic
çalışmalarda “boşluk” kavramı,
özellikle felsefi alanında ana kavramlardan biri olmasından kaynaklıdır. Üç boyutlu
bir yaratım olan heykel sanatı, “yaratan-obje-alımlayıcı”
bağlamında, “boşluğun” nasıl bir
dönüşüme maruz kalmış olduğu görülmektedir. Modern çağ ile birlikte, bilimsel
ve teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, heykel sanatında “boşluk” kavramının “entropi” ve “sintropi”
gibi kavramlara evrilmiş olduğu da gözlenmektedir.