Ahenk Yayınları, İstanbul, 2024
Kitâbu’l-Müsterşid isimli bu risâle Abdulkerim Ahmed
Cedbân’ın Mecmu’u Kütüb ve Resâil el-İmam el-Kâsım b. İbrahim er-Ressî,
Yemen: Dâru’l-Hikmeti’l-Yemâniyye’de 1. b. 1422/2001, C. 1, s. 443-496’da
yayımlanmıştır. Ressî hakkında yapılan en kapsamlı çalışma bu tahkiktir. Bu
eser, birinci cildi 698 ve ikinci cildi ise 675 sayfa olmak üzere toplam 1373
sayfadır. Eseri hazırlayan ve takdim eden Abdulkerim Ahmed Cedbân birinci
cildin önsözünde Ressî ve eserleri hakkında 189 sayfalık uzunca bir giriş yazmış ve Ressî ve eserleri hakkında burada oldukça doyurucu bilgiler vermiştir. Birinci ciltteki 189 sayfalık tanıtım yazısından sonra aynı ciltte Ressî’nin
toplam 14 risâlesini yayınlamıştır. 675 sayfa olan ikinci ciltte ise Ressî’nin 17
risâlesini ve 323 farklı konudan oluşan çeşitli sorulara verdiği cevapları içeren
‘el-Mesâilu’l-Kâsım’ı yayımlamıştır.
Risâle daha önce Binyamin Abrahamov tarafından beş nüshaya dayanılarak
Anthropomorphism and Interpretation of the Qur’ān in the Theology of al-Qāsım ibn Ibrāhīm Kitāb al-Mustarshid, adıyla Leiden-New York-Köln, 1996’da
İngilizce çevirisi ve Arapça metniyle birlikte yayımlanmıştır. Binyamin Abrahamov bu çevirisine 47 sayfalık bir girişle teşbih hakkında önemli bir çalışma
yapmıştır. O, Ressî’nin Mu’tezile metodunu takip ettiğinin en güzel örneği
olarak da onun Kitâbu’l-Müsterşid risâlesine dikkatleri çekmektedir. Bkz. Binyamin Abrahamov, Anthropomorphism and Interpretation of the Qur’ān in the
Theology of al-Qāsım ibn Ibrāhīm, Kitāb al-Mustarshid, Giriş, s. 7-9 ve s. 43.
Kitâbu’l-Müsterşid İmam Hanefî Abdullah tarafından da el-Müsterşid âlâ
Mezâimi’l-Müşebbihe ve’l-Mücessime adıyla Kahire’de (Daru’-Âfakı’l-Arabiyye) 2000’de yayımlanmıştır. İmam Hanefi Abdullah, Ressî’nin ayrıca ed-Delilu’l-Kebîr, er-Redd ala İbn Mukaffa’, er-Redd ala’r-Râfıza, Kitabu’r-Redd
ale’l-Mülhid, Nakdu’l-Müslimîn li’s-Seneviyye ve’l-Mecûs mea’r-Redd âlâ İbni’l-Mukaffâ, er-Reddu ala’n-Nasara, gibi önemli bazı risâlelerini de yayımlamıştır.
Kitâbu’l-Müsterşid, Ressî’nin kelâmcı kimliğini göstermesi bakımından üzerinde önemle durulması gereken eserlerinden birisidir. Ressî, bu risâlesinde
Kur’an’daki Allah’ın kendisini başka şeylere benzetiyor gözüken (teşbihî) ifadelerini Allah’ın hiçbir şeye benzemediği ve O’nun benzersizliğini savunarak
yorumlamaktadır. Bu risâlede Ressî’nin Kur’an’daki teşbihçi (antropomorfist)
anlatımlardaki Mutezilî metodu benimsediği açıkça görülmektedir. Özetle
Ressî bu risâlesinde, Allah’ın zâtî ve subûtî sıfatları ile teşbih ve tecsimi çağrıştırıcı ifadelerin yorumunu yapmaktadır. Allah’ın mekândan münezzeh oluşu,
Allah’ın gökte olmasının ne anlama geldiği, Allah’ın nefsinin insan nefsi gibi
olmadığı, Allah’ın nûrunun mahlûkatın nûru gibi olamayacağı, Allah’ın ‘şey’
oluşunun Cehmiyye’nin iddia ettiği gibi olmadığı, Allah’ın herhangi bir uzvunun bulunmadığı gibi konular bu risâlede işlenmektedir. Allah’ın veçhinin
insan veçhi gibi olmadığı, Allah’ın gözle görülemeyeceği ve Allah’ın bundan
münezzeh olduğunu işlerken Ru’yetullah meselesini ele almakta ve Allah’ın
dünyada gözle görülemeyeceğine vurgu yapmaktadır. Risâlede Ru’yetullah konusunu genişçe ele almakta ve ‘evliyaullahın Allah’ı cennette göreceklerini
inkâr etmediğini’ açıkça ifade ederken bunun keyfiyetsiz, sınırlama ve kuşatma olmaksızın gerçekleşeceğini özellikle vurgulamaktadır.