3RD INTERNATIONAL BLACK SEA MODERN SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS, Samsun, Türkiye, 23 - 24 Mart 2023, ss.143-153
Türkiye’ye
sığınan Suriyelilerin sayısı 2011’den günümüze kadar sürekli artmaktadır. Bu
artış ekonomik, sosyal, kültürel, mekânsal vb. birçok alanda hayatı doğrudan
etkilemektedir. Bu etkinin en yakından hissedildiği yerler Suriyelilerin yoğun
olarak yaşadığı şehirlerdir. Bu kapsamda, bu çalışmada Suriyelilerin yoğun
olarak yaşadığı şehirlerden birisi olan Hatay-Antakya’da ortaya çıkan sosyal
uyum sorunları ve bu sorunun mekân üzerindeki yansımaları incelenmektedir.
Suriyeliler sorunu güncel tartışmalarda önyargılar, ayrımcılık ve siyasi
söylemler eksenine sıkışmış durumdadır. Literatürde ise sorun özellikle
sığınmacılar ve kentsel uyum bağlamında kapsamlı bir şekilde tartışılmamış ve
incelenmemiştir. Bunun temel nedeni Suriyelilerin “geçicilik” ya da
“misafirlik” algısıyla kalıcı bir sorun alanı olarak görülmemesindendir. Sorunu
tam olarak anla(ya)mak, önemsememek ya da geçici görmek ise bugün yaşanan ciddi
toplumsal sorunları daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Araştırma kapsamında Antakya’da yoğun olarak kullanılan kentsel kamusal
mekânlarda (15 Temmuz Milli İrade Parkı ve Şükrü Balcı Caddesi) Suriyeliler ve
yerel halk arasındaki uyum incelenmiştir. Kamusal alan olarak kabul edilen
önemli yerlerden biri olan parklar ve caddeler şehirlerin yoğun faaliyetlerin
gerçekleştiği buluşma noktalarıdır. Bu mekânlar, kentsel ölçekte geniş kullanıcı
profillerinin gereksinimlerini bütüncül bir şekilde, ancak kullanıcı- mekân
etkileşimi açısından değil, etkileşim içinde ve bir tüm olarak çevre ile uyum
içinde karşılamayı amaçlamaktadır. Bu çalışma Hatay-Antakya örneğinde
Suriyelilerin sosyo-psikolojik mekânsal etkileşimleri bağlamında sosyal
uyumlarını değerlendirerek literatüre katkı sunmayı ve pratikte yaşanan önemli
sorunlara çözüm önerileri üretmeyi amaçlamaktadır.