Gastronomi Kavramı ve Erzurum


Creative Commons License

Denk E.

Diğer, ss.1-2, 2021

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2021
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ülkeler turizm potansiyellerini tanıtırken sadece tarihi değerlerini, ören yerlerini, denizini, güneşini, kumsalını pazarlamakla kalmayıp aynı zamanda mutfak kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar. Çünkü Yemek, bir ulusun kimliğinin ve kültürünün en önemli unsurlarından birisinin olmasının yanı sıra o ulusun sembollerinin, tarihinin, söylemlerinin de bir parçasıdır.

Ayrıca günümüzde insanlar en temel ihtiyaçlarından biri olan yemek yeme ihtiyacını karşılarken bunu aynı zamanda iyi deneyimlerle gerçekleştirmek istemektedir. İyi bir yeme-içme ve iyi bir gastronomi deneyimi yaşamak beklentileri arasında yer almaktadır. Gastronomi kavramı, güzel yemek yapmanın peşinde koşma, bilim ve sanatın yemekle buluştuğu bir faaliyet ve mutfak yönetim süreci ile birlikte düşünülmesi gereken yemek sunma sanatı olarak ifade edilebilir ki artık günümüzde gastronomi, turistlerin tatil yerlerini seçme sebeplerinin en önemlilerinden biri haline gelmiştir. Brillant Savarin’e göre gastronomi; besin maddelerinin sınıflandırmasından dolayı tarihe, besinlerin oluşum ve niteliklerinden dolayı fiziğe, yemekleri hazırlama ve lezzetli kılma açısından dolayı mutfağa, ticarete, siyasete ve ekonomiye dayanmaktadır. Bu yüzden yemeği yapan “aşçı” da, eti parçalayan “kasap” da, denizlerde gezen “balıkçı” da, tohumunu eken “çiftçi” de gastronominin birer paydaşı olarak sayılabilir.

Erzurum, zengin potansiyeli bulunan önemli bir gastronomi şehri ve destinasyonudur. Doğal koşullarının ve coğrafi konumunun elverişliliği, önemli uygarlık merkezlerine yakınlığı, Erzurum’un Anadolu’daki en eski yerleşim merkezlerinden biri olmasını sağlamış, Asya ve Avrupa’yı bir köprü gibi birbirine bağlayan İpek Yolu üzerindeki en önemli kavşaklarından yapmıştır. Bu sebeple etrafındaki Erzincan, Gümüşhane, Bayburt illerinin yanı sıra, Kafkaslardan, Rusya’dan ve İran mutfak kültüründen de etkilenmiştir. Erzurum ilinin ikliminin sert oluşu ve kar örtüsünün uzun süre kalkmadığı düşünülünce geleneksel mutfak kültüründe et, bakliyat, tahıl, hayvansal yağlar, kurutulmuş sebze ve meyveler önem kazanmış ayrıca Ramazan ayında da “çorba-kıyma-kadayıf” üçlemesi dadaşların sofrasında vazgeçilmez olmuştur. Özellikle bölgede hayvancılığın yaygın olması ve kış koşulları yemeklerin etle pişirilmesine, hayvansal ürünlerin çeşitlenmesine sebep olmuştur. Ayrıca yüksek dağlardaki meralarda çok farklı otlar yetişmekte olup, bunlar da yöresel yemeklere değişik tatlar katmaktadır. Tabi Ramazan ayı geleneğindeki yemekler ve tat verici otların dışında “Cağ Kebabı”, “Kadayıf Dolması”, “Civil Peyniri”, “Su Böreği” gibi birçok eşsiz lezzet bu topraklarda mutfak kültürünün örnekleri olmuş ve coğrafi işaret ile tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Coğrafi işareti ilk defa duyanlar aramızda olabilir. O zaman gelecek yazılarımızın konusu coğrafi işaret kavramı ve uygulamaları olsun. Erzurum gastronomisini ve mutfak kültürünü bir de bu açıdan değerlendirelim.

Kalın sağlıcakla.