Distopik Bir Evren Tasarımı Olan Black Mirror’da Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik Uygulamaları


Bilginer Kucur A.

İCHES 2. Uluslararası İnsani Bilimler ve Eğitim Bilimleri Kongresi, Antalya, Türkiye, 25 - 26 Eylül 2020, ss.20-27

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.20-27
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Aydınlanma, 17. yüzyılda var olan bir toplumsal düzende hoşa gitmeyen, tüm toplum tarafından kabul görmeyen yönleri eleştirme ve bu durumlara karşıt olarak geliştirilen projelerle ideal bir toplum düzeni oluşturma konusunda yol gösterici olmuştur. Ütopya olarak adlandırılan bu projelerde demokratik, mutlu, refah seviyesinin yüksek olduğu toplum hayalleri resmedilmiştir. Ütopyalara rasyonel akılla ulaşılabileceği iddia edilmiş, insanoğlunun bilgiye, mutluluğa, refaha ve özgürlüğe bu düşünce minvalinde erişebileceği belirtilmiştir. Fakat 20.yüzyılda yaşanan iki büyük dünya savaşı, Aydınlanma ile kutsanan bilgi ve aklın öncülüğündeki ilerleme ve refah düşüncesine olan inancın kaybolmasına neden olmuştur. Neredeyse tüm toplumları etkileyen savaşlar ve bunalım yılları, toplumsal dengeyi bozmuş, yoksulluk, ölüm korkusu, hastalıklar, baskılar ve çeşitli kaygılar insanlığı umutsuzluğa itmiştir. 20.yüzyıla gelindiğinde 17.yüzyılın ütopyaları bu kötü koşulların bir sonucu olarak distopyalara dönüşmüştür. Ütopyadan beslenen, ona antitez oluşturan distopyalarda negatif içerikli bir dünya düzeni resmedilmektedir. Ütopyalar ve distopyalar genellikle tasarlandıkları dönemin problemlerinden yola çıkılarak inşa edilmektedir. Edebi bir tür olarak ilk örneklerini veren ütopyalar ve distopyalar zamanla radyo, televizyon, sinema ve internette çeşitli kurgusal evrenler olarak yer almaya başlamıştır. Teknoloji ile kuşatılmış toplumlarda, teknolojinin belirgin bir güç olarak insan hayatını nasıl yönlendirdiği ve hayatlar üzerinde ne kadar etkili olduğu gerçeğinden yola çıkılarak tasarlanan distopik dizi Black Mirror çalışmaya konu edilmiştir. Her bölümün birbirinden bağımsız olarak üretildiği yapımın farklı bölümlerinde artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi gelişkin teknolojik uygulamalara yer verilmiştir. Bu çalışmada artırılmış gerçeklik uygulamasına başvurulan Playtest bölümü ile sanal gerçeklik uygulamasına başvurulan USS Calister bölümleri incelenmiştir. İnceleme neticesinde sözü edilen uygulamaların farkları, distopik bir evren tasarımındaki yeri, kurgusal anlatıma olan katkısı ve teknolojinin insan hayatındaki konumu Black Mirror çerçevesinde tartışılmıştır.