Türk Doğa ve Fen Dergisi, cilt.10, sa.1, ss.304-315, 2021 (Hakemli Dergi)
Subklinik metabolik hastalıklar, klinik bulgu göstermeksizin, üreticilerde yüksek miktarda
mali kayıplara veya optimalin altında üretime neden olan, metabolik süreçlerin bir veya daha
fazlasına yönelik bozukluklardır. Daha çok periparturent (geçiş) dönemde sıklıkla görülen
subklinik metabolik hastalıkların en yaygın olanları; subakut rumen asidozu, subklinik ketozis ve
subklinik hipokalsemidir. Prevalansı ve insidansı dünya genelinde oldukça yüksek olan bu
hastalıkların hem kendileri, hem de yatkınlığı artırdığı diğer hastalıklar nedeniyle (metritis,
abomazum deplasmanı, klinik ketozis, kistik ovaryum, laminitis ve ruminitis) ciddi anlamda
ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu derlemede subklinik metabolik hastalıkların etiyoloji ve
patogenezi, prevelans ve seroprevalansları, periparturient dönem hastalıklarıyla ilişkili tanı
yöntemleri, subklinik hastalıkların takip prosedürleri ve korunma yolları hakkında detaylı bilgi
verilmesi amaçlanmıştır.
Subclinical metabolic diseases are disorders of one or more metabolic processes that
cause high financial losses or sub-optimal production for producers without clinical signs. The
most common subclinical metabolic diseases, which are mostly seen in the periparturent
(transition) period; subacute rumen acidosis, subclinical ketosis and subclinical hypocalcemia.
These diseases, which have a high prevalence and incidence worldwide, cause serious economic
losses due to both themselves and other diseases that increase susceptibility (metritis, abomasum
displacement, clinical ketosis, cystic ovary, laminitis and ruminitis). The aim of this review is to
give detailed information about the etiology and pathogenesis of subclinical metabolic diseases,
prevalence and seroprevalence, diagnostic methods associated with periparturient period diseases,
follow-up procedures and prevention methods of subclinical diseases.