DİJİTAL ÇAĞDA YAŞAM, KURGU VE PARANOYA: DİSTOPİK FİLM MANZARALARI BAKIMINDAN HUXLEY’Cİ KEHANETİN NERESİNDEYİZ?


Creative Commons License

Köse H.

BURSA 3. ULUSLARARASI SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER KONGRESİ, Bursa, Türkiye, 20 - 22 Eylül 2024, ss.39-47

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.39-47
  • Atatürk Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tüm bilimsel kurmacalar, gelecekte insanlığı bekleyen biyoteknolojik devrimin karanlık öngörülerinden esinlenmese de katastrofik filmlerin birçoğu, farklı farklı izlekler etrafında biçimlenmiş distopik bir düzen inşa eder. Bu bağlamda Derin Darbe, Kusursuz Fırtına, Yarından Sonra gibi filmler safkan felaket filmleri olarak nitelendirilebilirken, bu türün bilimkurgu-gerilim-suç-dram motifleri eklenmiş daha başka örnekleri de mevcuttur. Sözgelimi Armageddon, Dalga, Uzaydan Gelen Fırtına, Children of Men, vb. filmler bunlardandır. Bu türün hemen hemen bilinen tüm örnekleri musibeti doğa içi bir etmene veya denetlenemez bir güce bağlayıp ona karşı mücadele vererek sorunu çözmeye çalışır. Böylelikle, doğal felaketlerin kendinde şey, kendiliğinden bir şey olduğunu vurgulamaya büyük bir özen göstererek küresel kapitalizmin vahşi rant ve talan düzeninin ve bu düzenin sürmesinden çıkarı olan çokuluslu şirketlerin açgözlü amaç ve eylemlerini gözlerden gizler. Halbuki doğal felaketlerin asıl nedenlerini gizleyerek mevzuya seyirlik nitelikte bilimkurgu, gerilim ve fazladan komedi/dram sosu katan ikinci grup filmler nükleer savaşlar, çatışmalar, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının talan edilişiyle hızla çölleşen ve fakirleşen dünyanın parodik bir temsilini icra ederler. Bu film türünün bir alt kategorisini ise çevresel felaketlerin dışındaki yapımlar, özellikle de hızlı biçimde değişen teknolojik, sosyolojik, moral ve kültürel değerleri konu alan filmler oluşturur. Özellikle yapay zekâ tartışmalarının yaygınlaştığı 2020 ve sonrası evrede çekilen filmlerin büyük bölümü bu çoğul izlekler alanına dahil edilebilir rahatlıkla. Bu çalışmada, yazar Aldous Huxley’in Cesur Yani Dünya adlı kült romanında öngördüğü gelecek fikrinin ütopik ve distopik öğeleri güncel bilimkurgu film örnekleri odağında tartışılmakta olup, dijital çağın ufkunda beliren gelecek toplum tasarımlarının kimi güncel olay ve olgularla ilişkisi analiz edilmeye çalışılmaktadır.