Yegah Musıcology , cilt.7, sa.3, ss.393-419, 2024 (Scopus)
Bu çalışmada; Sultan Abdülaziz’in, hocası olan Callisto Guatelli’den aldığı Batı müziği eğitimi ile algısına farklı bir yön verip Türk müziğinin yanı sıra Batı müziğine karşı ilgi duymaya başlamasıyla kendini bu alanda geliştirip eserler kaydettiği bilgisine ulaşılmıştır. Bunların sonucunda ise şark ve garp müziği entegrasyonunun sağlandığı ve müzikal özelliklerinin harmanlandığı görülmüştür. Sultan Abdülaziz’in, Guatelli Paşa’dan aldığı derslerle Batı müziğindeki ilerleyişini görmek, iki bestekârın eserleri hakkında yapılan araştırmalar ve incelemelerle mümkündür. Bu bağlamda çalışma içerisinde Sultan Abdülaziz tarafından bestelenen “Valse Davet (Invitation à la Valse)” ve Guatelli Paşa’nın bestelediği “Aziziye Marşı” eserinin analizi yapılmıştır. Bu iki eser nezdinde yapılan incelemeler sonucu, dönemin müzikal anlayışının Callisto Guatelli’nin Sultan Abdülaziz’in Müzikal Kimliği Üzerindeki Etkileri nasıl değiştiği ve Batı müziğinin Osmanlı’daki yeri açığa çıkmaktadır. Araştırma konusu kapsamında, Osmanlı’da Batı müziğinin yeri ve önemine dair çeşitli bilgi ve belgeye yer verilmiş, Sultan Abdülaziz’in aldığı eğitimler sonucunda geliştirdiği kendine özgü müzikal anlayışı ile yaşadığı döneme yenilik getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, Osmanlı İmparatorluğu’nun bestekâr Pâdişahlarından biri olan Sultan Abdülaziz’in sanat anlayışında kullandığı tekniklerin işleyişini bilimsel bir çalışma ile ortaya koyup hem bestekârın hem de hocasının ilgili eserlerini hem teknik hem de semiyotik açıdan analiz ederek dönemin müzikal yaklaşımını yansıtmaktır. Callisto Guatelli’nin Sultan Abdülaziz üzerindeki etkisi, sadece müzikal eğitim ve bilgi birikimi ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun batı müziği ile olan etkileşimini ve bu müziğin toplumda yayılmasını da sağlamıştır. Guatelli Paşa'nın rehberliği ve Sultan Abdülaziz'in müzikal ilgisi, Osmanlı müziğinin zenginleşmesine ve çeşitlenmesine önemli katkılar yapmıştır. Bu etkileşim, Osmanlı müziği tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak var olmaktadır. Araştırmaya konu olan iki eserde de bu etki görülmektedir. Eserler semiyotik açıdan incelendiğinde her iki eserinde benzer müzikal betimlemeler ve müzikal yürüyüşler doğrultusunda bestelendiği görülmektedir.